Bilim vardı. Sanat vardı. Barış ve sevgi vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك علوم . كان هناك فن ، كان هناك سلام و حب |
Ben sadece Barış ve sessizlik, ve de suyunu sıkacağım zengin bir eyalet istiyorum! | Open Subtitles | . أريد سلام و هدوء . و مقاطعة لطيفة غنية لأحكمها |
İnsanlar kendi sorunlarını çözebiliyordu ve o sıralar dünyaya Barış ve iyilik hakimdi. | Open Subtitles | الناس كانوا يحلون مشاكلهم بأنفسهم و كان هناك و قت سلام و أوقات جيدة في العالم |
Burada çok altın var, üçe bölebiliriz huzur ve bolluk içinde yaşayan, üç kişi. | Open Subtitles | بشحنة ذهب كهذه تقسم على ثلاثة سيعيش 3 رجال في سلام و رخاء |
Benim 'huzur' ve 'muzır' şeklindeki kaliteli kelime esprimi anlayamadığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لم تفهم تلاعبي بالكلمات بين 'سلام' و 'خوخة'. |
İlk olarak Antron McCray, Yusef Salaam ve Raymond Santana Haziran 1990'da mahkemeye çıkarıldı. | Open Subtitles | تم محاكمة أنترون ماكراي و يوسف سلام و رايموند سانتانا أولا في يونيو 1990 |
Antron McCray, Yusef Salaam ve Raymond Santana o gece Trisha Meili'ye yapılan saldırı ile tecavüz ve iki adama yapılan saldırı dahil yedi suçtan suçlu bulundu. | Open Subtitles | تم إدانة كل من أنترون ماكراي و يوسف سلام و رايمون سانتانا بسبع تهم من ضمنها الإغتصاب و الإعتداء على تريشا مايلي و الإعتداء على رجلين آخرين في تلك الليلة |
Halkını bırakıp gitmiş olanların, "Barış ve dostluk tesis edilmelidir."... | Open Subtitles | "سيـكون هنـاك سلام و علاقة صـداقه. "دَعـُوا جميـع الذين يُحبـون شعبَهم و بـلادَهم, يقـولون الأن, مثلما نقـول هنـا, |
Barış ve ekonomik güçle yaşayan. | Open Subtitles | نعيش في سلام و قوة اقتصادية |
Ben Barış ve istikrar istiyorum. | Open Subtitles | . أريد سلام و أستقرار |
Barış ve uyum içinde | Open Subtitles | سلام و تناغم . واحد |
Uzaklardan buralara gelebilirler, ...böylece kutsal hatıralarıyla huzur ve sessizlik içinde bir saat geçirebilirler. | Open Subtitles | يمكنهم أن يأتوا من أي مكان وقضاء ساعة مع ذكرياتهم الثمينة في سلام و راحة |
Sadece huzur ve rahatlık olacak. | Open Subtitles | هناك فقط سلام و أسترخاء طوال الوقت |
huzur ve rahatlık olacaktı, unuttun mu? | Open Subtitles | سلام و إسترخاء هل تذكر ؟ يا إلهي |
huzur ve kabul görmüş bir yere gidebilirsin. | Open Subtitles | تتحرك لمكان فيه سلام و قبول |
Seninle huzur ve aşk içinde yaşamak derim. | Open Subtitles | -ان اعيش معك فى سلام و حب |
Antron McCray, Kevin Richardson, Yusef Salaam ve Raymond Santana şartlı tahliye olmadan önce yedi sene hapiste kaldı. | Open Subtitles | أنترون ماكراي و كيفين ريتشاردسون و يوسف سلام و رايموند سانتانا أمضوا في السجن حوالي سبع سنوات قبل أن يتم إطلاق سراحهم المشروط |