"سلفي" - Traduction Arabe en Turc

• Selefim
• Sylvie
• Selefi
• atamın
• benden önceki

Selefim ve akıl hocam. Pis fotoğraf işi nasıl gidiyor?
،إن لم يكن سلفي و معلمي ما حال وظيفة الأعمال السيئه يا رئيس ؟

Selefim günlerini nasıI geçirirdi?
كيف ملأت سلفي أيامها ؟ حاكت ..

Sylvie ve onun arkadaşlarının buluşma için küçük bir mekana ihtiyaçları var.
سلفي واصدقائها فقط يحتاجون الى مكان صغير يلتقون به

Sylvie, çalıştığın gece kulübünden memnun musun?
?"? سلفي" ألا زلتِ تعملين في ذلك النادي؟

Dünyadaki bütün Selefi camilere girebiliriz ama yine de yaklaşamadık.
يمكن أن نخترق كل مسجد سلفي بالعالم دون حتى أن نقترب منه.

Benim atamın günlüğü size eşlik eden birinden bahsediyordu.
مذكرات سلفي ذكرت صاحبك

benden önceki koruyucu onu bana teslim ettiğinden bu yana 5 koç yılı geçti, o da kendi efendisinden almıştı, bu şekilde devam etti.
ومنذ أصبحت التالي من سلفي تكريم وسيده من قبله ، وهلم جرا ، وهلم جرا.

Selefim skopolamin'i deniz tutma ilaçlarından diye düşünmüş, ancak başka bir şey daha var.
سلفي أشار إلى الـ"سكوبولامين"، عزى الأمر لأدوية دُوار البحر، ولكن كان هناك شيء آخر.

Selefim de değilim.
وأنا لستُ سلفي بالمنصب.

Muhtemelen çok az insanın bildiği gerçek Beyaz Saray'daki kayıt sisteminin kısmen her toplantıdaki sekreter ihtiyacını bertaraf etmek diğer yönden de, hazırlıksız veya dikkatsizce yapılmış sözlü anlaşmaların kayıt altına alınması için Selefim Başkan Johnson tarafından kurdurulduğudur.
فعلى الغالب ما يدركه القلة القليلة هو أن النظام التسجيلي في البيت الأبيض قد أنشئَ من طرف سلفي ،(الرئيس (جونسون

Bu manastırdaki Selefim.
بقد كان سلفي في هذا الدير

Selefim Dedektif Galsworthy'yle görüşmek için... geçen sene 27 Eylül'de... dedektif masasına neden geldiğinizi öğrenmek istiyorum.
أردت أن أعرف لماذا كنت تزور (سكوتلاند يارد) في الـ27 من سبتمبر العام الماضي وتتحدث مع سلفي المحقق (غولسورثي)

Sanırım Selefim Tom Carter'ı tanıyorsun.
(أعتقد أنك تعرف سلفي ، (توم كارتر

Sylvie'den hiç haber aldın mı?
هل سمعت من "سلفي"؟

Sen aşkın ne demek olduğunu biliyor musun Sylvie?
ماذا تعلم عن الإمتنان "سلفي"؟

Aslında Sylvie'yi yalnız bırakmasak daha iyi olur.
لكن فكرت أن نأخذ "سلفي" معنا

Merhaba, Sylvie.
مرحباً، (سلفي).

Yapma Sylvie, yapma...
كلا "سلفي" لا...

- Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'ndeki bir siyaset bilimi profesörü Selefi lider Wesam Abdel-Wareth'in...
- استاذ جامعي في الجامعة الامريكية في القاهرة يقول ان هناك قائد سلفي اسمه وسام عبد الوارث

Selefi eve geldiğinde çocuğunun bağrışmalarını işitir ve: "Bildiğin terör bu!" der.
"سلفي يدخل بيته ويجد ابنه الصغير يصرخ: 'ياله من ارهابي'."

Ama atamın Albay Burns'e boyun eğmediğini kanıtlamam lazım.
لكن أريد أن أبرهن أن سلفي لم يخضع للعقيد (بيرنز)

benden önceki ile pek iyi anlaşamıyordun sanırım.
سلفي شعر بأنك تملك علاقة مترددة معه