- Ne mi yapacağım? Hiçbir şey canım. Sadece sorumsuzca davranışlarını geride bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | بكِ، لا شيء يا عزيزتي أريدك أن تتوقفي عن سلوككِ هذا |
Bütün şehrin senin bu davranışlarını duyması kaçınılmazdı. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي مفرّ للمقاطعة بألّا تسمع أي شيء حول سلوككِ. |
Şubedeki adamlar senin son zamanlardaki davranışlarından dolayı endişeli. | Open Subtitles | الرفاق في القسم قلقون بشأن سلوككِ الأخير. |
- Helena aradı ve davranışlarından dolayı çok alındığını koleksiyonu Christie'e götüreceğini söyledi. | Open Subtitles | - لقد اتصلت، هيلينا - وأخبرتني أنها قد أُهينّت بسبب سلوككِ هناك وأخبرتني أنها أخذت مجموعتها إلى مزاد مؤسسة، كريستي |
Tavrın korkunç takım adamı değilsin ve artık görmezden gelmeyeceğim. | Open Subtitles | سلوككِ سيء وليس لديكِ روح رياضية ولم يعد الأمر لابأس به |
Ziftlen ve seks yap. Senin hayata karşı tüm ahlakî tutumun bu. | Open Subtitles | تلوين الوجه والمضاجعة هذا هو سلوككِ الأخلاقي في الحياة |
Davranışların, kabul edilemez olsa da, anlaşılabilir. | Open Subtitles | سلوككِ الغير مقبول مفهوم علي الرغم من ذلك |
davranışlarını düzeltmelisin ve daha iyi biri olmaya çabalamalısın. | Open Subtitles | يجب ان تصححي سلوككِ وتسعي لكي تصبحي افضل |
Kendi davranışlarını gözlemesi için yarattın ama sonra sonuçları sildin mi? | Open Subtitles | إذن أنتِ صنعتيها لتراقب سلوككِ ولكنكِ قمتِ بحذف النتائج ؟ |
Aksi takdirde davranışlarını değiştirmen gerekecek. | Open Subtitles | خلاف ذلك يجب أن تعدّلي سلوككِ |
İnsanlar davranışlarından şikayetçiler. | Open Subtitles | الناس يَشتكونَ حول سلوككِ |
Tavrın! Tamam. | Open Subtitles | سلوككِ هو المشكلة |
Vay canına, bu olumlu Tavrın yani. | Open Subtitles | هذه أنت بأفضل سلوككِ. |
Senin bir nişanlı olarak tutumun Amerikan çayı kadar zayıftı. | Open Subtitles | سلوككِ كخطيبة هزيل كهزالة الشاي الأمريكي |
Davranışların son zamanlarda rahatsız ediciydi ve her zamanki bu değildi. | Open Subtitles | سلوككِ مؤخراً مُحير وليس كالطريقه الطبيعية |