| Ki böbrekleri sağlıklı olsaydı kolayca üstesinden gelebilecekti. | Open Subtitles | والذي كان ليعالجه بسهولة لو كانت كليتاه سليمتين |
| Böbrekleri sağlıklı olsaydı kontrast maddeyi birkaç saat içinde atardı. | Open Subtitles | ولو كانت كليتاهُ سليمتين لقامتا بتصفيِةِ المادة الظليلة |
| Seni bu ameliyathaneden bir çift sağlıklı akciğerle çıkaracağız Connor. | Open Subtitles | كونر,سوف نخرجك من غرفة العمليات و لديك رئتين سليمتين,تمام؟ |
| Mükemmel bir şekilde çalışan iki yumurtalığın olduğu için ne kadar şanslı olduğun hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل تعلم كم أنت محظوظ لإمتلاكك خصيتين سليمتين ؟ |
| İki kovan gemiside sağlamlar. | Open Subtitles | لا.. هناك سفينتين سليمتين |
| İki tane topu var, George, iki patates kesesi. | Open Subtitles | (لديه خصيتين سليمتين يا (جورج |
| Bunlar sağlıklı futbolcu ciğerleri! | Open Subtitles | أنت تمتلك رئتي لاعب كرة سليمتين |
| İki tane topu var, George, iki patates kesesi. | Open Subtitles | (لديه خصيتين سليمتين يا (جورج |
Arabe 
Anglais 
Français 
Espagnol 
Allemand 
Portugais 
Turc 