Bu sabah polise teslim olmuş. | Open Subtitles | سلّم نفسه للمحافظة هذا الصباح. |
Frank dün gece teslim olmuş. | Open Subtitles | (فرانك) سلّم نفسه الليلة الماضية. |
Kendisi teslim olmuş. | Open Subtitles | سلّم نفسه |
Bir gencin öldürülmesi suçuyla bağlantısı nedeniyle polis tarafından aranan Darryl Cotton teslim oldu... ve itirafı karşılığında, basın açıklaması yapmaya karar verdi. | Open Subtitles | داريل كوتون سلّم نفسه للشرطة في وقت سابق فيما يتعلق بجريمة قـتل مراهق في المنطقة و أتـفـقوا على إصدار بـيان علني |
Geçen yıI bir af sırasında teslim oldu. | Open Subtitles | سلّم نفسه في السنة الماضية أثناء العفو |
Caroline, Russ'ın teslim olması, Bir şeylere değmeli. | Open Subtitles | (كارولين) ، أعتقد أنّ ذلك يساوي شيئاً أنّ (روس) سلّم نفسه |
Yetkililere teslim olması, geçmişte düşünüldüğü gibi olmadı ve ülkedeki politik gerginlik devam ediyor. | Open Subtitles | لقد سلّم نفسه للسلطات على عكس ما تم الاعتقاد مسبقاً الأجواء السياسية ما زالت مشحونة في البلد |
Albay Broyles az önce teslim oldu. Bize her şeyi anlattı. | Open Subtitles | العقيد "برويلز" سلّم نفسه للتو لقد أخبرنا كل شيء |
Booth'un söylediği buydu. Hayır, Russ teslim oldu ama Hayley'i görmesi için Booth'u ikna ettim. | Open Subtitles | كلا ، (روس) سلّم نفسه ، ولكني أقنعتُ (بوث) للسماح له بالذهاب لرؤية (هايلي) في المستشفى |
Russ teslim oldu ama Hayley'i görmesi için Booth'u ikna ettim. | Open Subtitles | -روس) سلّم نفسه) ولكن أقنعتُ (بوث) للسماح له بالذهاب لرؤية (هايلي) في المستشفى |
Kendi öylece teslim oldu. | Open Subtitles | سلّم نفسه ببساطة. |
Artık Gaviria, Pablo Escobar'ın teslim olduğunu duyurabilir. | Open Subtitles | الآن (جـافيريا) بإمكانه أنْ يعلن أنْ (بابلو إسكوبار) سلّم نفسه ! |