Hapiste doğurana kadar beklediler ve sonra onu bıraktılar. | Open Subtitles | انتظروا لها أن تلد في السجن ثم سمحوا لها بالذهاب |
Eğer onu salıyorlarsa bu, çok çalıştığını ve topluma girmeye hazır olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | أعني، لا، لو انهم سمحوا لها بالخروج، هذا يعني انها فعلت الكثير من العمل وانها على استعداد لإعادة الاندماج. |
Dürüst olmak gerekirse onu hastaneden çıkarmalarına bile şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهشة كيف سمحوا لها للخروج من المستشفى، لكي اكون صادقة |
Ve içeri girmesine izin verdiklerinde, çadırını o kulenin dibine kurdu ve her gün ona baktı, onu hiç bilgilendirmemesine rağmen, ve hiç teşekkür etmemesine rağmen. | Open Subtitles | وحينما سمحوا لها أخيراً بأن تدخل، قامت بنصب خيمتها بجانب ذلك العمود وقامت بالإعتناء به كلّ يوم، |
- İki bacağını da kestiler ve sigorta onu eve yolluyor. | Open Subtitles | - سمحوا لها المستشفى بالعودة للمنزل واخذوا ارجلها |
Bebeğini doğurana kadar tuttular onu sonra da salıverdiler. | Open Subtitles | انتظروا ... لها أن تلد في السجن ثم سمحوا لها بالذهاب. |
Peeta isyancıların bunu onu izleteceğini sanmıyorum ama eğer bunu izliyorsa ona ne söylemek istersin? | Open Subtitles | بيتا)، أشك في أن الثوار) سيجعلوها ترى هذا ولكن لو سمحوا لها بذلك ماذا ستخبرها؟ |
onu serbest bırakan onlar. | Open Subtitles | هم سمحوا لها |