Bu arada, ona, bu konuda bir şey yapmamasını söylediğini duydum. | Open Subtitles | بالمناسبة، سمعتك تقولين لها ألاّ تفعل شيئاً. |
Şaşırmış gibi yapma. Aynı şeyi kahramana söylediğini duydum. | Open Subtitles | لا تتظاهري بالمفاجأة سمعتك تقولين الٔامر نفسه للبطل |
Diğer çocukların olduğunu söylediğini duydum Benim gibi çocukların | Open Subtitles | سمعتك تقولين ان هناك أطفال آخرين. مثلى تماما |
- Bir bok duymadın. - Babanın seni... | Open Subtitles | سمعتك تقولين هذا - لا لم أقول أي هراء- |
- Bir bok duymadın. - Babanın seni... - Hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | سمعتك تقولين هذا - لا لم أقول أي هراء- |
Oda 204 deki elektrikli sandalyedeki adama söylediğini duydum. | Open Subtitles | سمعتك تقولين للرجل المقعد أن الغرفة رقم 204 |
Demin telefonda söylediğini duydum, sabah da duydum. | Open Subtitles | أجل. سمعتك تقولين ذلك على الهاتف الآن، rlm; وسمعتها في الصباح. |
- söylediğini duydum! | Open Subtitles | - سمعتك تقولين ذلك |