Şu ilk buluşma olayını duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ بأنّكَ إضررتَ أن تذهبَ في ميعادٍ اوّل |
Sıradışı işlerle uğraştığını duydum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنّكَ كنتَ تقوم بعمل خارق |
Kız arkadaşınla ayrıldığınızı duydum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنّكَ انفصلتَ عن خليلتكَ |
Yeşil Körfez'i satın aldığını ve Romanee Conti açacağını duydum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنّكَ إشتريت الخليج الأخضر و ستفتح زجاجة خمر "روماني كونتي"؛ |
- Şehri kurtardığını da duydum. - Sadece işimi yapıyorum. | Open Subtitles | -و سمعتُ بأنّكَ انقذتَ البلدة كذلك |
Evet, orada çalıştığını duydum. | Open Subtitles | أجل... سمعتُ بأنّكَ تعمل هناك |