- Onun hakkında kötü şeyler duydum. - Aslında iyi birisidir eğer tanırsan. | Open Subtitles | سمعتُ عنه قصصاً سيئه لا بأس به إذا تعرفت عليه |
Evet, duydum. Ünlü bir korsandı. | Open Subtitles | بلى، سمعتُ عنه إنّه قرصان شهير. |
Onu tanımıyorum ama evet duydum. | Open Subtitles | لا أعلم عنه شيئاً لكن سمعتُ عنه. |
Yerinde olsam yapmazdım. Onun hakkında bir şeyler duymuştum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم بأني كذلك، بينما سمعتُ عنه. |
Bir de jöle sür. Mucizeler yarattığını duymuştum. | Open Subtitles | أجل، وجلّ الشعر سمعتُ عنه أموراً عظيمة |
Tamam tanıdığım biri değil ama birinden duydum. | Open Subtitles | ليس شخصاً أعرفه، بل شخصاً سمعتُ عنه. |
Buna üçleme kuralı denir. duydum gibi. | Open Subtitles | إنه يٌدعى قانون الثلاثة - سمعتُ عنه - |
Evet, bunu duymuştum. - Bu bir pro-ana web sitesi, öye değil mi? | Open Subtitles | نعم، قد سمعتُ عنه |
Daha önce ismini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ عنه |
duymuştum. | Open Subtitles | سمعتُ عنه |
duymuştum. | Open Subtitles | سمعتُ عنه |
Pryor'ı duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ عنه |