Hayattayken babamın arkadaşı olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان صديق والدي .. عندما كان على قيد الحياة |
Sekizinci bölgede polis karşıtı bir başka gösteri olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك أعمال إضتهادية ضد رجال الشرطة بالردهة الثامنة؟ |
Sekizinci bölgede polis karşıtı bir başka gösteri olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك أعمال إضتهادية ضد رجال الشرطة بالردهة الثامنة؟ |
Koridorlarda dolaşan profesyonel bir basketbolcu varmış diye duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك لاعب كرة سلة محترف يمشي في الأرجاء هنا. |
Pisliğin teki olduğunu duymuştum. Buna hazırlıklı olmalıydık. | Open Subtitles | لطالما سمعت أنه كان حقيراً كان علينا أن نكون مستعدين لذلك |
Kısa bir süre burada yaşamış bir çocuk olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك طفل عاش هنا لفترة وجيزة |
Onun o gün, binanın batı yakasında olduğunu duydum. | Open Subtitles | عندما سمعت أنه كان في الجانب الغربي للمبنى يومها |
Kaybın için çok üzgünüm. Arkadaşın olduğunu duydum. | Open Subtitles | آسفة جداً على خسارتك، سمعت أنه كان صديقك |
Geçen gün ofiste bir ziyaretçim olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان لدي زائر في المكتب في ذلك اليوم. |
Geçen gün ofiste bir ziyaretçim olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان لدي زائر في المكتب في ذلك اليوم. |
Erkek: Mimar? Onun [anlaşılmıyor] bir mimar olduğunu duydum. | TED | معماري؟ سمعت أنه كان معماري جيد. |
- Ben gürültülü olduğunu duydum - Sanırım. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه كان صياحا عاليا كما أعتقد |
- Dün bir olay olduğunu duydum. | Open Subtitles | ـ لقد سمعت أنه كان هناك حادثة الأمس |
Bağı Don Gallo'nun dul karısından almış olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه كان زوج دون جالوس |
Bugün harika bir ders olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان لديك درساً مميزاً اليوم |
Dün gece bir randevun olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان لديك موعد البارحة |
Rachel'dan yolda bir kargaşa olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك ضجة على الطريق بعد "راشيل" |
Burada olduğunu duydum. O kadar. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه كان هنا ، هذا كل شيء |
Dışarıda istenmeyen olaylar olmuş diye duydum. Anneannenin durumu iyi mi? | Open Subtitles | لقد سمعت أنه كان هناك موقف في الخارج هل جدتك بخير ؟ |
Evet, bende İsveç'te bir villa diye duydum. | Open Subtitles | أجل,لقد سمعت أنه كان في فيلا بالسويد |
Rachel sonrasındaki yol üzerinde bir olay olmuş diye duydum. | Open Subtitles | سمعت أنه كان هناك ضجة على الطريق بعد "راشيل" |
Bir zamanlar dışarıda bir hayatı olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | لـقد سمعت أنه كان لها حـياة ذات مرة خارج هـذا المـكان |