"سمعت أن هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu duydum
        
    • Duyduğuma göre
        
    • olduğunu duymuştum
        
    • varmış diye duydum
        
    Fabrikanın üçüncü bir katı olduğunu duydum. Bu doğru mu? Open Subtitles سمعت أن هناك طابق ثالث في المصنع، أهذا صحيح ؟
    Eski ortağın Jack'in kellesi için bir ödül olduğunu duydum. Open Subtitles إذاً لقد سمعت أن هناك مكافأة علي رأس شريكك القديم
    Seçim bölgenizde bir İşçi Partili olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك شخص من حزب العمال في دائرتك
    Duyduğuma göre eskiden plağın iki yüzünde altışar şarkı olurmuş. Open Subtitles سمعت أن هناك ستة أغنيات على الجانب في ألبوك القياسي
    11. Bölge'de çok başarılı generallerin ve şövalyelerin olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت أن هناك ضباطاً بارزين و فرسان في المنطقة 11
    Şehirde yeni bir ev sahibi varmış diye duydum. Open Subtitles مرحبًا، سمعت أن هناك مالك جديد في البلدة
    Aw, ahtapotçuk, seninle bir derdim yok. Sadece midende altın olduğunu duydum. Open Subtitles أيها الحبار ، ليس لديّ شيء ضدك فقط سمعت أن هناك ذهب في بطنك
    Videodan gelen laneti kaldırabilecek bir yol olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك طريقه لترحل اللعنه من الفيديو
    Orada çok güzel buz pateni salonları olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك حلبة تزلج على الجليد بالقرب من فندقنا
    Bu gece Ondangjung'da kumarhane yöneticilerinin toplantısı olduğunu duydum. Open Subtitles . سمعت أن هناك إجتماع الليلة في الكازينو
    Truva Fıskiyesi isimli bazı takımların Dünya finallerinde yaptıkları çok zor bir hareket olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك حرجة صعبة جداً تسمى نافورة طروادة و أن أحد الفرق قام بها في البطولة العالمية
    Plajda şahane bir parti olduğunu duydum. Görüşürüz! Open Subtitles لقد سمعت أن هناك حفلة ممتعة على الشاطئ، أراكم لاحقاً.
    Ben burada salonları gezinen bir İngiliz olduğunu duydum. Open Subtitles شكرا لقد سمعت أن هناك إنجليزيا يتجول في الأرجاء
    Çok geçmeden Özgür Masonlar Kulübünde büyük bir akşam yemeği verileceğini ve garson eksiklerinin olduğunu duydum. Open Subtitles ثمبعدهذابقليل.. سمعت أن هناك عشاء ضخم فى قاعه الماثونيه ، و كان هناك نقص فى الخدم
    Serçeparmak'ın evinde geçen gece bir sıkıntı olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك بعض المشاكل في بيت دعارة ليتل فينقر, في تلك الليلة
    Yılbaşı gecesi büroda dört kişi olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هناك أربعة أشخاص في المكتب عشية رأس السنة.
    Duyduğuma göre boşta bir beyaz şövalye varmış. Open Subtitles . أنتى لا تستطيعى الظهور لأول مرة بدون مرافق . أنا سمعت أن هناك فارس أبيض متوفر
    Duyduğuma göre kocan için bugün büyük bir bağış toplantısı varmış. Open Subtitles سمعت أن هناك حفلة جمع تبرعات كبيرة الليلة
    Bazı gösteriler olduğunu duymuştum, o tarz şeyleri görebileceğin. Open Subtitles سمعت أن هناك عروض . يمكن أن تحدث فيها مثل تلك الأشياء
    Yine de Colombus'ta oldukça geniş bir Hollandalı nufüsu olduğunu duymuştum Open Subtitles ولكني سمعت أن هناك مجتمع من السكان الهولنديين في كولومبس
    Bir leş varmış diye duydum. Tanıdık biri mi? Open Subtitles سمعت أن هناك عنف أمن شخص نعرفه؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus