Diğer insanlar onun şanını duymuşlar. | Open Subtitles | الناس الآخرون سمعوا عن هذه المرأة. إنها ليست محاربة |
Davalardaki hatalarla ilgili bir inceleme yapıyorlarmış ve senin kaybettiğin davayı duymuşlar Bu konuda onlar kısa bir şeyler söylemek istermisin? | Open Subtitles | لقد سمعوا عن خسارتك الكبيرة. هل ستقتبس عنهم؟ هل يمكنني أن أعطيك إياها؟ |
Sizin de içinde olduğunuz şu üçlünün vurulma olayını duymuşlar. | Open Subtitles | لقد سمعوا عن قتلكن لذلك الثلاثي ذلك العمل الذي وضعكن في المقدمه |
Kazayı duymuşlar; bunu bana ücretsiz vermek istiyorlar. | Open Subtitles | أجل، يريدون التبرع به لأنهم سمعوا عن الحادثة. |
Tesadüfleri duymuşlar ama hiç tanık olmamışlar. | Open Subtitles | لقد سمعوا عن المُصادفة، لكنهم لم يسبق و أنّ رأوا واحدة. |
Kudüs'te gerçekleştirdiğiniz mucizelerle ilgili her şeyi duymuşlar. | Open Subtitles | لقد سمعوا عن كل المعجزات التى أجريتها في أورشليم |
Bir sorun varmış. Erzak kesintisini duymuşlar. | Open Subtitles | هناك مشكلة لقد سمعوا عن قطع المؤن |
ATF ile konuşurum, bakalım duymuşlar mı birinin elinde şey olduğunu... | Open Subtitles | سأتحدّث لمكتب مُكافحة الأسلحة الناريّة وأرى لو سمعوا عن أيّ شخصٍ يمتلك... |