Bir kere çalıların arasında sesimi duydular ama rakun sanmışlardı. | Open Subtitles | ماذا؟ لقد سمعوني بالشجيرات مرة ولكنهم ظنوا أنه حيوان الراكون |
Acilde evin ipotek yüzünden yarıya satıldığını söylediğimi duydular. | Open Subtitles | لقد سمعوني وأنا أعلن بيعه بنصف سعر المصرف بينما كنتُ في غرفة انتظار الطوارئ |
Beni bir şeyler mırıldanırken duydular, delirdiğimi düşündüler ve deli koğuşuna attılar. | Open Subtitles | سمعوني أثرثر وظنوا أنني مجنون، لذا رموني في زنزانة إنفرادية |
Çünkü insanlarım bir söz verdiğimi de duydu ve sözümden dönmek, bu da benim sonum olurdu. | Open Subtitles | لأن قومي سمعوني أعطي كلمتي له و إن لم ألتزم بكلمتي ستكون نهايتي أيضاً |
Ha bir de, birçok insan bebeğinin kan grubunun "OG" olduğunu söylediğimi duydu. | Open Subtitles | ايضا انا متأكد ان الكثير سمعوني اقول ان فصيلة دم الطفل "OG" |
Radyo programımın ve çevrimiçi yayınımın hayranları kötü bayraklardan yakındığımı duymuşlar. | TED | معجبي برنامجي الإذاعي سمعوني أشتكي من الأعلام سيئة التصميم |
Ağzımda bir sürü kuruyemiş vardı yine de beni duydular. | Open Subtitles | بالطبع كان هناك الكثير من المكسرات في فمي و لكن جميعهم سمعوني |
Edie, beni duydular! Geliyorlar! | Open Subtitles | ايدي , لقد سمعوني انهم قادمون |
- Yanılıyorsun. İnsanlar beni duydu. | Open Subtitles | أنت على خطأ الناس سمعوني |
Oo, duydu mu? | Open Subtitles | كلا لقد سمعوني |
Diyor ki saklanıyorlarmış ve sonra benim bağırdığımı duymuşlar. | Open Subtitles | يقول أنهم كانوا مختبئين ومن ثم سمعوني أصرخ عليهم قائلاً: |
Beni yanlış duymuşlar herhalde. | Open Subtitles | لابد أنهم سمعوني بصورة خاطئة. |