Komşular çığlıkları duyup bizi aradı. | Open Subtitles | لقد سمع الجيران صرخات قوية مما دعاهم إلى الإتصال بنا |
Komşular, 5 gün önce evlerinden silah sesi geldiğini duymuş. | Open Subtitles | حسناً، لقد سمع الجيران طلقة نارية صادرة من شقتهم منذ خمسة أيام |
Komşular çığlıkları duymuş ve mahallenin yarısı üstüne çullanmış. | Open Subtitles | سمع الجيران صرخات الاستغاثة و بسرعة تواجد نصف الحي هناك |
Komşular 10 saat boyunca aynı CD'nin çaldığını duymuşlar. | Open Subtitles | لقد سمع الجيران نفس السي دي يعزف لعشرة ساعات متواصلة |
Ama Komşular bayanın "Kafana kuşun sıkacağım" lafını duyunca, 911'i aramanın iyi bir fikir olabileceğine karar vermişler. | Open Subtitles | ولكن حينما سمع الجيران ربة المنزل تصرخ "قائله" سأضع رصاصه في رأسك قرروا ان الاتصال بالشرطه فكره جيده |
Pekâlâ, LAPD Suç Raporu'na göre, ...Komşular bağırma duymuş. | Open Subtitles | حسناَ بناءاَ على التقرير الجنائي لشرطة - لوس أنجليس - سمع الجيران صراخاَ وصلوا للمنزل وطرقوا الباب |
Komşular silah sesi duyup polisi aramışlar. | Open Subtitles | سمع الجيران إطلاق نار، وأبلغوا الشرطة |
Komşular sabah 6:40 civarı iki el ateş edildiğini söylediler. | Open Subtitles | سمع الجيران طلقتان ناريتان في الساعة الـ 6: 40 من صباح اليوم. -الـ 6: |
Komşular silah sesi duymuş. | Open Subtitles | 45 صباحاً سمع الجيران صوت طلق ناري |
Komşular silah sesleri duymuş. | Open Subtitles | سمع الجيران طلقات ناريّة. |
Bir kişi için çok fazla içmiş. Komşular bir şey duymuş mu? | Open Subtitles | هل سمع الجيران أي شيء؟ |