Belki bir şey duydu veya Altman'ın gözünde bir şey gördü. | Open Subtitles | ربما سمع شيئاً ما أو رأى نظرة في أعين ألتمان |
Hayır, bir şey duydu. | Open Subtitles | كلا، لقد سمع شيئاً |
Tangles bir şey duyduğunu söylüyorsa, bir şey duyduğunu hissettiğine eminim. | Open Subtitles | إذا ما قال (تانجلز) إنه سمع شيئاً، فأنا بالفعل أصدق إنه شعر إنه سمع شيئاً. |
Jimmy bu bölgede bir şey duyduğunu söyleyip kontrol etmeye gitti. | Open Subtitles | جيمي) قال أنه سمع شيئاً) بهذه المنطقة وذهب ليتفقد الأمر |
Birileri onu görmüş veya bir şeyler duymuş olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ هناك شخص قد رأى أو سمع شيئاً. |
Bu evlilik hakkında gönülsüz olduğuma dair bir şeyler duymuş. | Open Subtitles | لقد سمع شيئاً عن ممانعتي للزواج منك |
Doktor Holliday onunla poker oynadı. Belki o bir şey duymuştur. | Open Subtitles | لعب الطبيب هوليداى البوكر معه ربما يكون سمع شيئاً |
...keyfini yerine getirecek bir şey duydu. | Open Subtitles | عندما سمع شيئاً أسعده |
Sanırım bir şey duydu. | Open Subtitles | -أعتقد أنه سمع شيئاً |
Biri bir şey duymuştur illa ki. | Open Subtitles | أكيد هناك من سمع شيئاً |