Kasabadakiler, onun, bunu yapmasını söyleyen sesler duyduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | الناس فى المدينه قالوا أنه سمع صوتاً يخبره بأن يفعل هذا |
Sanık, polise evin içinde, ailesini öldürmesini söyleyen sesler duyduğunu belirtti. | Open Subtitles | المتهم أخبر الشرطه أنه سمع صوتاً ---قادماً من المنزل ويخبره أن يقتل عائلته |
Evet, Harry üst katta sesler duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم، قال "هاري" بأنه سمع صوتاً في الأعلى |
Bir gece bir ses duymuş, ve bakmaya gitmiş. | Open Subtitles | ذات ليلة، سمع صوتاً وذهب لكي يتحقق من الأمر. كانت الساعة 4: 00 |
Derken Grinch karın üstünde bir ses duymuş. | Open Subtitles | وبعدها الجرينش سمع صوتاً يرتفع الى أعلى الجبل |
Bir saat önce müvekkilim aşağıda ses duymuş. | Open Subtitles | قبل ساعة تقريباً، موكلي سمع صوتاً غريباً في الدور الأرضي |
Çavuş Kevin Jericho ara sokaktan birliğine doğru yürürken garip bir ses duymuş. | Open Subtitles | الرقيب (كيفن جيريكو) كان متجه سيراً إلى مقر إقامته في "بيرل" عندما سمع صوتاً غريبا استدرجه إلى زقاق. |