Evet, şişman göstersin diye birşeyler doldurdum. | Open Subtitles | نعم, وقد وضعت بعض الأشياء الصغيرة هنا لأبدو اكثر سمنة |
Hastalık derecesinde aşırı şişman bile değil. İntihara eğilimli. | Open Subtitles | و ليس أيضاً يعاني من سمنة مرضية إنه إنتحاري |
! Bir nedenden ötürü daha şişman olacağını hayal ediyordum, ayrıca daha büyük kulaklı! | Open Subtitles | لقد تخيّلت أنّك ستكون أكثر سمنة لسببٍ ما، |
Amerikalılara daha az yağ yemeleri söylendi, yağdan gelen kalori oranı azaldı, Amerikalılar hiç olmadıkları kadar şişman, bu nedenle yağ sizi şişmanlatmaz. | TED | لقد قيل للأمريكين بأن يتناولوا دهون أقل, وسوف تقل نسبة الكالوريات الناتجة من الدهون, ومع ذلك اصبح الامريكيين اكثر سمنة من أي وقت مضى, لذلك الدهون لا تجعلك سميناً. |
kilo almışsın, Minnie ve daha sarışın olmuşsun. Senden ne haber? | Open Subtitles | لقد أصبحتِ اكثر سمنة يا ميني وشعرك ازدادت شقرته |
Şişmanladığını duyuyorum. | Open Subtitles | . بإمكاني في الواقع سماع بأنك تزداد سمنة |
Evet, onlar daha tembel ve daha şişman olurlarken, ben daha ince ve daha zengin oluyorum. | Open Subtitles | نعم كلما ازدادوا كسلا و سمنة أزداد نحفا و ثراء |
Evet. Amerika'daki en şişman insanların hangi şehirlerde olduğuna dair. | Open Subtitles | أجل، تتحدث عن أكثر المدن نسبة سمنة في "أمريكا" |
Monique kadar şişman olamıyorsam, Teri Hatcher kadar zayıf olmalıyım. | Open Subtitles | إن لم أستطع الوصول إلى سمنة (مونيك) فعليّ الوصول إلى نحافة (تيري هاتشر) |
Bir "şişman Perisi" olsaymış güzel olurmuş. | Open Subtitles | كان من الرائع لو أن هناك "جنية سمنة" |
şişman manasında değil. Yetişkin gibi. | Open Subtitles | ليس في شكل سمنة ولكن كنضوج |
Hayır, diğeri daha şişman. | Open Subtitles | لا ، إن الآخير أكثر سمنة. |
(Alkış) O zaman fark etmememe rağmen, o muhteşem fırfırın içinde kendime bir yer talep etmem, benim radikal bir şişman aktivist olmama doğru atılmış ilk adımımdı. | TED | (تصفيق) ورغم عدم ملاحظتي لذلك آنذاك إلا أن مطالبتي بمكان لي في تلك التنورة الفورفور المتألقة كانت الخطوة الأولى نحو تحولي إلى ناشطة سمنة ثائرة |
- Dondurma. - şişman. | Open Subtitles | آيس كريم - سمنة - |
Daha da şişman. | Open Subtitles | صارت أكثر سمنة |
O yağ değil Paul, o güç. | Open Subtitles | إنها ليست سمنة يا (بول)، إنها قوة |
! - Sana söylemiştim, bu yağ değil güç ! | Open Subtitles | -أخبرتك أنها ليست سمنة بل قوة |
O yağ değil Paul, güç. | Open Subtitles | إنها ليست سمنة يا (بول)، إنها قوة |
Bazen insanların ne kadar kilo aldığını görmek için girmeye bayılıyorum. | Open Subtitles | أحيانا أحب الدخول إلى هناك، لأرى مدى سمنة الآخرين. أحدهم كان يبدو بخير، وهو زوجك، |
Özür dilerim kızım. Şişmanladığını zannetmiştim. | Open Subtitles | آسفة يا كلبة ، توقعت أنك ازددتي سمنة فحسب |