Bir santim aşağıdan kesseymişim komple gidecekmiş. | Open Subtitles | سنتيمتر واحد للاسفل وكان سيطير السجق كله |
Hâlâ bekliyoruz. Bir santim bile açılma olmadı mı? | Open Subtitles | قالت المتوسعة الماضي سنتيمتر واحد حتى الآن؟ |
Bu yaklaşık bir santimetre küp, bir kenarı Bir santim, yani çok küçük ve bunun saniyede 10 vücut uzunluğu kadar koşmasını sağladık, yani saniyede 10 santim. | TED | هذا حوالي سنتيمتر مكعب، سنتيمتر واحد على الجانب، لذلك هو صغير جدا، وقد استطعنا تهيئته ليجري ما يقارب 10 أضعاف طوله. أي 10 سنتيمترات في الثانية. |
Eğer kurşun seni bir santimetre daha soldan vursaydı bir daha asla ameliyata giremezdin. | Open Subtitles | لو أن الرصاصة إنحرفت ,سنتيمتر واحد لليسار فلن تقوم بإجراء عمليات بعد الآن |
Sol tarafa. Bayan Lemon, en azından bir santimetre daha sola. | Open Subtitles | آنسة "ليمون", إلى اليسار سنتيمتر واحد على الأقل |
bir santimetre daha yukarı gelse kalbini parçalayacakmış. | Open Subtitles | اذن ما هو قولك؟ على ارتفاع سنتيمتر واحد |
Bir orfoz yavrusu sadece bir santimetre uzunluğunda, iki metrenin üzerindeki bir dev gibi büyüyecek. | Open Subtitles | صغير الهامور, بطول سنتيمتر واحد فقط, فييوممن الأيامسينموليصبحعملاق , بطول أكثر من مترين. |
Hala sadece bir santimetre genişledim, ve hiçbir hareket yok, değişiklik yok... | Open Subtitles | وصل التمدد إلى سنتيمتر واحد وما من حركة أو اختلاف |
Evet, herhangi bir değişiklikte, bir santimetre daha genişlersen, ya da yarım santimetre bile genişlersen... | Open Subtitles | -أجل، أي تغيير ولو سنتيمتر واحد أو حتى نصف سنتيمتر تمدد |