Yardımı olabileceğini düşündüğünüz herkesi getireceğiz. | Open Subtitles | ورنر يبقى هنا سنحضر أى شخص آخر قد يكون قادر على المساعده |
Şirin bir kedicik alacağız ve herkes daha iyi hissedecek. | Open Subtitles | سنحضر قطة صغيرة جميلة وجميعنا سيشعر بتحسن |
Uçak biletinizi alırız. Masrafları da karşılarız. | TED | سنحضر لكم تذاكر الطيران. سندفع لكم رسومكم. |
Biz eşlerimizi getireceksek sen de eşini getireceksin değil mi? | Open Subtitles | أجل، أعتقد أننا سنحضر زوجاتنا معنا ستحضر زوجتك معك، صحيح؟ |
Daha sonra onu almak için geleceğiz. | Open Subtitles | . سنحضر لأخذها في القريب العاجل |
Önemli değil. Eğer sen yemeğe gelemezsen Biz sana yemek getiririz. | Open Subtitles | حسناً، إن كنتي لا تستطيعين الحضور إلى العشاء فإننا سنحضر العشاء إليكِ |
Tamam, oteldeki insanları test etmek için seyyar bir laboratuvar getiriyoruz. | Open Subtitles | حسناً, سنحضر معملاً متنقلاً لنختبر مَن داخل الفندق |
Sana o panzehiri bulacağız. Xander şu anda o iblisin peşinde. | Open Subtitles | سنحضر لكِ الترياق اكساندر يصطاد الشيطان الآن |
Seni o delikten kurtarması için itfaiyeci getireceğiz. | Open Subtitles | سنحضر رجل إطفاء وسيخرجونك من جولة كوب الشاي هذه |
Şimdi gemini getireceğiz, onu küvette yüzdürürsün, ve bana büyüyüp donanmaya girdiğinde gideceğin yerleri anlatırsın. | Open Subtitles | سنحضر قاربك لتبحر به في حوض الإستحمام و تخبرني بكل الأماكن التي ستذهب إليها عندما تكبر و تنضم للبحرية |
Siz ikiniz arabanın yanında bekleyin, Biz anahtarları getireceğiz. | Open Subtitles | اذهب انت الى السياره و نحن سنحضر المفاتيح. |
Para alacağız. Suçlu durmasana. | Open Subtitles | سنحضر بعض من المال من أجل هديتك لا تدّعي بأنك مذنب |
Kablonu alacağız, kemirgenleri öldüreceğiz ve sonra da ben ve ekibim nefis bir kahvaltı ile dinlenmeye çekileceğiz. | Open Subtitles | سنحضر الكابل,اقتلوا القوارض, ثم انا وفريقى نجلس بهدوء لتناول افطار محترم |
Oh, endişelenme tatlım. Yarın yeni bir tane alırız. | Open Subtitles | لا تقلقي عزيزتي سنحضر لكي زوج جديد في الغد |
Nasıl? Pizza alırız, video oyunları oynarız, belki sinemaya gideriz. | Open Subtitles | سنحضر بعض البيتزا، نلعب ألعاب الفيديو، وربّما نشاهد الأفلام. |
Evet, elbette Axl'ın maçına geleceğiz. | Open Subtitles | نعم , بالطبع سنحضر مباراة أكسل . |
Sana vejetaryen burger getiririz. - Olmaz. | Open Subtitles | حسناً, رائع, أياً كان سنحضر لك هامبرغر نباتياً |
Mevcut koleksiyona birkaç güzel ekleme daha yapıp getiriyoruz buna, sarı ve siyah elmastan yapılmış kolye ve bileklik de dâhil. | Open Subtitles | سنحضر بعض الإضافات الجميلة لتشكيلتنا بما في ذلك قلادة وسوار مصنوعة من الالماس الأصفر والأسود |
Pazartesiye kadar 1,000 doları nereden bulacağız? | Open Subtitles | كيف سنحضر ألف دولار إضافية بحلول يوم الإثنين؟ |
Konsere gidiyoruz, internetten bilet aldım. | Open Subtitles | سنحضر حفًلا. حصلت على التذاكر عبر الإنترنت. |
O halde yardım çağıralım! Savana'da ki tüm hayvanları bir araya getirelim. | Open Subtitles | إذن يجب علينا طلب المساعدة سنحضر جميع حيوانات الهضبة |
Sana da buluruz ve istersen nasıl yapıldığını öğretirim. | Open Subtitles | سنحضر لك واحده وسوف أقوم بتعليمك إذا أردت |
Bana yardım et de annenle sana birer dondurmalı kemik alalım. | Open Subtitles | حسناً، هيا. ساعدني سنحضر لك ولوالدتك مثلجات على شكل عظم |
Tabii. Tabii. Her an anında olacak bir hemşire tutarız. | Open Subtitles | بالطبع، بالطبع سنحضر لك ممرضة، على مدار الساعة |
Yani göreve bir sivili mi dahil edeceğiz? | Open Subtitles | أتقصد غير أننا سنحضر شخص مدني إلى المهمة؟ |
Sanki Bay Spenalzo'yu yanımızda getireceğimizi biliyormuş gibi. | Open Subtitles | . أتعتقد أنه عرف أننا سنحضر السيد سبينالزو هنا |