Sinemaya gitmek veya kızarmış peynirli sandviç ve çikolatalı milkşeyk gibi. | Open Subtitles | مثل الذهاب للسينما او تناول سندويش بالجبنة المشوية مع الشوكلاتة المخفوقة |
Sekiz sosis ve yetmesi için sekiz sandviç almak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشتري 8 من السجق و ثمان سندويش ليتساوى العدد |
28 yaşındaymış ve tavuklu sandviç yiyebilirmiş. Çok etkileyici. | Open Subtitles | هو في 28 من عمره و يأكل سندويش الدجاج.رائع جداً. |
Benim gibi adamlar içinse bir gün önceden kalmış balık ezmesi sandviçi. | Open Subtitles | و بالنسبة لشاب مثلي فان المشهد المثالي كان يتجلى بعمل سندويش السمك |
Bakın,diğer ikisi arasına mavi dalgıçı koyup ve sandiviç gibi yemek istiyorum. | Open Subtitles | أترين, أريد أن أضع البدلة الزرقاء بين الأخريتان وأصنع منهما سندويش |
Aşağı indiğimde tezgahın üzerine oturmuş, sandviçten kalan peynir artıklarını yiyordu. | Open Subtitles | لا أستطيع الفهم كان يجلس هناك على العداد يأكل بقايا سندويش مشوي الجبن |
Dert etme. İyi bir pastırmalı sandviç, biraz soğanlı salata... | Open Subtitles | لا تستهزئي به ، سندويش البسطرمة الرائع وبعض من سلطة الفتوش |
İkimiz de bunun bir randevu değil, iki ameliyat arası sandviç olduğuna hem fikiriz. | Open Subtitles | حسنا,لنكون واضحين هذا ليس موعد هذا سندويش بين العمليات الجراحيه |
Onunla bizim eve gittiğimizde eve varır varmaz bana sık sık hindili sandviç yapardı ama bu gece evime bile varamayabilirim, anlıyor musun? | Open Subtitles | عادة عندما أذهب للمنزل معها تصنع لي سندويش ديك رومي في المنزل لكني من المحتمل أني لن أعود للمنزل |
Rüyamda, fıstıklı ve ton ballıklı sandviç yiyordum. | Open Subtitles | أنني آكل زبدة الفول السوداني و سندويش تونه، |
- Tahıl gevreğine falan mı ihtiyacın var ya da sandviç dondurmaya? | Open Subtitles | - أريد محادثثك - تريد بعض هذا المزيج؟ أو سندويش بالكريم المثلج |
Pastırmalı sandviç yaparız. | Open Subtitles | دعنا نجد منزلاً إعمل لك سندويش من اللحم المقدد |
- Evet, hadi pastırmalı sandviç yiyelim. | Open Subtitles | , سأعمل سأعمل ساندويش باللحم المقدد وسأجلب لكم سندويش باللحم المقدد |
Geçen gece... yataktan kalktım ve ızgarada peynirli sandviç yaptım. | Open Subtitles | في تلك الليله لقد قمت من سريري وصنعت لنفسي سندويش الجبن المشوي |
Neden bana gidip çifte pastırmalı, salatalı ve domatesli sandviç hazırlamıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تقومين بصـُـنــع سندويش لي وفيها قطعتين من لحم الخنزير المقدد؟ |
Bir sürü yan etkisi var: Çok tuz yerseniz, mesela fıstık ezmeli reçelli sandviç, muhtemelen yoğun bakımı boyluyorsunuz. | TED | له الكثير من الاعراض الجانبية فإن أكلت كثيرأً من ملح الطعام كزبدة الفستق .. او سندويش من اللحوم الباردة سوف تُنقل غالباً لاحقاً إلى وحدة العناية المركزة |
sandviç yapılan her yeri gezdim! | Open Subtitles | ذهبت إلى كل مكان يبيعون فيه سندويش |
Ton balıklı makarna, ton balıklı sandviç ve... | Open Subtitles | مع معكرونة التونا و المعكرونة الطويلة بالتونا .... سندويش التونا , التونا |
İki kanka,bir çift hindi sandviçi ve istediğin kadar mayonez. | Open Subtitles | صديقان ، واثنان من سندويش ديك الرومي البارد ، وكل المايو الذي تريد |
Parmesan köfteli olan, oranın en kötü sandviçi. | Open Subtitles | سندويش كرة اللحم التي يصنعونها هي الأسوء! |
Düşün, sen sandiviç yiyorsun ama herkes senin deli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تخيل انك تأكل سندويش لكن الجميع يظن انك مجنون |
Bu etli sandviçten bir parça yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف أتناول شيئاً من سندويش اللحم. |