Dağı eski haline getirmek ve madeni yıkmak bir hafta sürer. | Open Subtitles | سنستغرق أسبوعاً فى تحطيم المنجم وإعادة الجبل إلى سابق عهده |
Bunu anahtarsız açmak bir ay sürer. | Open Subtitles | سنستغرق شهراً لنفتح هذا التابوت بدون مفتاح |
Bakın, bizim hazırlanmamız biraz zaman alacak o yüzden dört, beş blok geride beklemenizi istiyorum. | Open Subtitles | حسنا ، سنستغرق بعض الوقت حتى نتجهّز.. نريد منكم أن تتراجعوا بحوالي 4 أو 5 بنايات |
Ama adam oldukça kötü yanmış, kimliğini belirlememiz zaman alacak. | Open Subtitles | لكن هذا الرجل قد إحترق بشكل سيئ لذا سنستغرق فترة في التعرف عليه |
Benim arabayı alırız. Oraya varmamız yaklaşık bir saatımızı alır. | Open Subtitles | حسناً ، سنأخذ سيارتي و سنستغرق ساعة للوصول إلى هناك |
Bu talihsiz kişinin parmak izlerini almak epey zaman alır. | Open Subtitles | سنستغرق وقتا طويلا جدا لأخذ البصمات من هذا الرجل المسكين. |
Bunların arasında bulmak sonsuza kadar sürecek. | Open Subtitles | سنستغرق وقتاً طويلاً حتى ننتهي من تفتيش كل هذا |
8 ya da 9 saat süreceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت سنستغرق حوالي ثمان أو تسع ساعات |
Şimdi, oraya ulaşmamız ve adamlarını yerleştirmemiz de yaklaşık bir saat sürer. | Open Subtitles | سنستغرق هذا الوقت للوصول الى هناك ووضع رجالك فى أماكنهم |
Diş kayıtlarından kimliğini tespit etmek çok uzun sürer. | Open Subtitles | سنستغرق وقتاً كبيراً لنحصل على هوية من سجلات الأسنان |
Her şey çok hızlı oldu. Gazeteye ilan verirken, bu iş olsa bile aylar sürer demiştim. | Open Subtitles | لقد حدث كل شىء سريعا اعتقدت اننا سنستغرق بعض الاشهر حتى نجد الرد |
Binlerce çalışanım var. Herkesi kontrol etmek bir yıl sürer! | Open Subtitles | إننى أملك آلاف العاملين ، سنستغرق عاماً كاملاً كى نبحث فيهم جميعاً |
Bak. Parçaların gelmesi artık günler sürer. | Open Subtitles | أنظري، سنستغرق أياماً لهذهِ الأجزاء الآن |
Fabrikasyondan 16kb almamız iki haftamızı alacak! | Open Subtitles | سنستغرق حوالي إسبوعان لإنجاز 16 كيلو بايت جديد. |
Fabrikasyondan 16kb almamız iki haftamızı alacak! | Open Subtitles | سنستغرق حوالي إسبوعان لإنجاز 16 كيلو بايت جديد. |
Kaldığımız yere geri dönmemiz biraz zaman alacak. | Open Subtitles | سنستغرق الكثر من الوقت لنعود كما كنا |
Dikkatlice talimatlarımı yerine getir yoksa beni bulman uzun zaman alır. | Open Subtitles | إتبع توجيهاتي بعناية، من فضلك أو سنستغرق وقتاً أطول في إيجادك |
Gerekli ekipmanı bulsak bile başlangıç haritasını oluşturmak saatler alır. | Open Subtitles | ،حتّى لو أمكننا جلب المعدات سنستغرق ساعات لرسم خريطة أوّليّة |
Kesinlikle. - Bu çok zaman alır. | Open Subtitles | سنستغرق وقتاً طويلاً سأذهب لإحضار معول آخر |
Bak, şu dağları geçersek Tangou'ya ulaşmamız sadece 5 gün sürecek. | Open Subtitles | انظرى.. عندما نعبر تلك الجبال سنستغرق 5 ايام فقط للوصول الى تانجوى0 |
Oraya gitmemiz ve adamlarını yerleştirmemiz de yaklaşık o kadar sürecek. | Open Subtitles | سنستغرق هذا الوقت لنصل ونضع رجالك فى أماكنهم |
Oraya gitmemiz ve adamlarını yerleştirmemiz de yaklaşık o kadar sürecek. | Open Subtitles | سنستغرق هذا الوقت لنصل ونضع رجالك فى أماكنهم |
Buraya gelmemiz iki saat sürdü, ama bu şeyler çok dengesiz altı saat kadar süreceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | لقد استغرقنا ساعتين للوصول إلى هنا لكن هذه الأشياء غير مستقرة سأقول أننا سنستغرق 6 ساعات للعودة |
Her odayı aramak çok uzun sürecektir. | Open Subtitles | سنستغرق وقتاً كبيراً جداً لو بحثنا غرفة بغرفة |
Sence o kadar yol yapmak ne kadar vaktimizi alırdı? | Open Subtitles | أذن كم تعتقد بأننا سنستغرق لنجري عشرة أميال؟ |