Bunu hissedeceğiz, Ike. O salonda bir şeye ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سنشعر بذلك, آيك نحتاج الى شئ ما فى هذه الغرفة |
İkiniz kavga etmeyi bırakırsanız daha güvende hissedeceğiz. | Open Subtitles | سنشعر نحن الباقين بأمان أكبر بكثير اذا توقفتما عن الصراخ بوجه بعضكما البعض |
Aramızdan sadece birkaç kişi kalınca uzak bir ülkeye gitmek için dayanılmaz bir çekim hissedeceğiz ve orada ödül için savaşacağız. | Open Subtitles | فقط عندما البعض منا يرحلون نحن سنشعر بتأثيرلا يقاوم نحو الأرض البعيدة |
En azından bu şekilde bir şey yapmış oluruz. | Open Subtitles | على الاقل بهذه الطريقة سنشعر اننا نفعل شيئا على الاقل |
Güvende olacağız Ülkemizin toprakları Sonsuza dek huzur içinde olacak | Open Subtitles | سنشعر بالأمان، كما يجب أن تظل الإمبراطورية في سلام أبدي |
Normalden biraz daha fazla aciliyet hissederdik. | TED | سنشعر بالعجلة أكثر مما نفعل الآن بقليل. |
Kendimi daha hafif hissediyorum. | Open Subtitles | حسنا .. سنشعر معا بالبهجة |
Sözün özü, eğer biz diğer kişiye kulak verirsek otomatik olarak emtapi duyar, otomatik olarak onlarla beraber hissederiz. | TED | بمعنى آخر، لو جئنا إلى شخص آخر، فسنتعاطف معه تلقائيًا، سنشعر به تلقائيا. |
Tüm bunları yarın hissedeceğiz. Ne demek istediğimi anlarsın. | Open Subtitles | سنشعر بالتأثيرات غدا صباحا اتفهم ما اعني |
Kesinlikle çok duygusal birisiydi ve temizlenip saçımıza güzel kokular sürdüğümüzde kendimizi çok daha iyi hissedeceğiz hayat ve... her şey hakkında. | Open Subtitles | لم يكن إنسان واعِ. بمجرد أن نتنظف وندهن شعورنا... سنشعر بكامل التحسن بشأن أنفسنا... |
Muhtemelen evliymişiz gibi hissedeceğiz. | Open Subtitles | على الأرجح سنشعر وكأننا متزوجان |
Biz ise bakacağız, hissedeceğiz göreceğiz, öğreneceğiz. | Open Subtitles | نحن سنتأمل نحن سنشعر سنرى ونتعلم |
Sizin yanınızda kendimizi çok daha iyi hissedeceğiz. | Open Subtitles | سنشعر بالاطمئنان أكثر معك ومع أمي |
Daha mutlu ve verimli de oluruz. | TED | كما سنشعر بالسعادة أكثر وسننتج أكثر. |
Bize katılırsanız çok mutlu oluruz. - The Globe mu? | Open Subtitles | سنشعر بسعاده غامره لو إنضممت إلينا |
Zaman çok dar olduğundan ilk giden biz olacağız. | Open Subtitles | بالنظر لضيق الوقت وما إلى ذلك سنشعر بتحسّن أكبر إن مضينا أوّلاً |
On saniye içinde sersemlemiş olacağız 40 saniye sonra da bilincimizi kaybedeceğiz. | Open Subtitles | سنشعر بالدوار خلال 10 ثوانٍ، وسيُغشى علينا خلال 40 ثانية. |
Yine de, bir düşünün biz nasıl hissederdik eğer bizden alt seviyede yetenekli birisi, başarılarımızdan biri için övgüyü elimizden kapsaydı. | Open Subtitles | مع ذلك، تخيل كيف كنا سنشعر إذا كانت موهبة رديئة سرقت الإعتراف بفضل واحد ٍمن إنجازاتنا. |
Kendimi daha hafif hissediyorum. | Open Subtitles | حسنا .. سنشعر معا بالبهجة |
Ayrıca evde erkek olduğu zaman daha güvende hissederiz. | Open Subtitles | كم أننا سنشعر بقدر أكبر من الأمان بوجود رجل في المنزل |