"سنضعه" - Traduction Arabe en Turc

    • koyarız
        
    • koyacağız
        
    • alacağız
        
    • bırakırız
        
    • yatıracağız
        
    Bunu korkunç hale getiririz. Bir ağın üstüne koyarız, ...ve insanlarda şöyle der "Şuna bak, ...bu örümcek ne kadar da büyük". Open Subtitles لكن يمكن أن يبقى مخيفاً، سنضعه في شبكة فيقول الناس، اللعنة ما حجمُ ذلكَ العنكبوت
    Yahut bir gemiye koyarız. Onu hastaneye götürürler. Open Subtitles "أو سنضعه في قارب وهم سيتولون نقله للمستشفى"
    Herkesden öneriler alacağız ve genel olarak hemfikir olduğumuz bir şeyi kapsüle koyacağız. Open Subtitles سنستمع إلى الآراء من الجميع وكل شيء نوافق عليه سنضعه في الكبسولة الزمنية
    O zaman, onları yaşam kapsülüne koyacağız. Evi kendi kendilerine bulsunlar. Open Subtitles حسناً, إذاً, سنضعه في في مركبة نجاة و نتركه يجد طريقه للبيت بنفسه
    Cesedi yanımızda götürüyoruz, ilk şehirde gömülmesi için bırakırız. Open Subtitles نجلب معنا فتى ميت! سنضعه في أول مدينة لدفنه
    Onu oteline götüreceğiz, yatağına yatıracağız ve... hemen geri döneceğiz. Open Subtitles نعم، سنضعه في الفراش فحسب سنجد له فندقاً
    - Haklısın, elmaları harcamayalım, pastanın üstüne koyarız. Open Subtitles -أنت مُحقٌ، لن نُضيع هذا التفّاح سنضعه في فطيرة
    (Alkış) Sonraki aşamada doğal olarak korktuk, çünkü hayvanın havada süzülmek için gerekli uzvu yok. Biz de, "Olsun, o zaman kertenkeleyi dikey bir rüzgar tüneline koyarız" diye düşündük. TED (تصفيق) الآن، بالطبع، نحن خائفون لأن الحيوان غير مكيف للتحليق هذا ما اعتقدناه "لا عليكم. سنضعه في نفق رياح رأسي
    Bana ver gitsin Leah. Kendi soğutucumuza koyarız. Open Subtitles فقط اعطيني اياه (ليا) نحن سنضعه في مبردتنا
    Tamam. Vasiyetimize koyarız. Open Subtitles حسناً سنضعه في وصيتنا
    Onu ses geçirmeyen bir odaya koyarız. Open Subtitles . سنضعه بغرفة عازلة للصوت
    Sonra bankayı soyacağız ve parayı alacağız, arabaya koyacağız ve oradan uzaklaşacağız. Open Subtitles ثم سنسرق البنك ونأخذ المال، سنضعه في السيارة وثم سنقود بعيداً.
    Yeni fayans döşeyeceğiz küvet koyacağız, duş kabini de olabilir. Open Subtitles سنقوم بإضافة بلاط جديد سنضعه في حوض الإستحمام أو ربما في الدش
    Onu böbrek nakil listesine koyacağız ama bu aylar alacaktır. Open Subtitles سنضعه على لائحة زرع للكلى لكن هذا يمكن ان يأخذ أشهر
    Onu gölün ortalarına koyacağız. Böylece o çözüldüğü zaman turnuvanın ortasında olacağız. Open Subtitles سنضعه بعيداً في البحيرة حتى نكون في منتصف الدورة عندما يذوب عنه الجليد.
    - Evet. - Öne koyacağız ve sonra da ne olduklarına bakarız. Open Subtitles ـ أجل ـ سنضعه في المقدمة ونرى لاحقاً
    Eğer hayalet atlı buraya gelirse, onu nasıl kafese alacağız? Open Subtitles إذا نزل الفارس الشبح هنا فكيف سنضعه في القفص؟
    Ekipleri peşine takıp göz hapsine alacağız. Open Subtitles سنضع وحدات لمراقبته، سنضعه تحت المجهر
    Senin köpeğin değil ki. Bir hayvan barınağına bırakırız. Open Subtitles إنه ليس كلبك سنضعه في قفص
    Pekâlâ eve vardığımızda onu yatağına yatıracağız siz gittikten sonra da ben acil servisi arayacağım. Open Subtitles حسناً، عندما نصل إلى هناك، سنضعه في فراشه، ثم ترحلان، وبعدها سأتّصل بالطّوارئ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus