Tamam, yarı yola geldik. Şimdi biraz uçacağız. | Open Subtitles | لذا، نحن بمنتصف الطريق الآن نحن سنطير قليلا |
Çöl üzerindeki fırtına nedeniyle, 60 feette uçacağız. | Open Subtitles | من المتوقع هبوب عاصفة على الصحراء نحن سنطير على ارتفاع 60 قدم |
Çizgi romanda beraber uçtuğumuz yazıyor, öyleyse beraber uçacağız. | Open Subtitles | , الكتاب الهزلي يقول أننا سنطير معاً لذا سنطير معاً |
Amanda ve ben bu akşam uçuyoruz, sen de ertesi gün bize katılıyorsun. | Open Subtitles | انا واماندا سنطير الليله وانت ستلحق بنا بعد عدة ايام |
Gemiden iner inmez uçuyoruz, bu yılın plağı ödülünü kazanmayı umuyorum. | Open Subtitles | سنطير إلى هناك بعد الرحلة البحرية آملاً الحصول على جائزة أفضل تسجيل غنائي للعام |
Alçaktan uçup o otelin çatısını yalar geçeriz. | Open Subtitles | سنطير على مستوى منخفض ونهزّ بلاط سقف ذلك الفندق |
uçarak kaldırımdan iniyoruz senin eski kırmızı Charger da orada. | Open Subtitles | سنطير عبر الرصيف وشاحنتك الحمراء القديمة هناك لكنّها جديدة. |
- Yürümeyi seviyor olmalısınız. - Bize kanat borç verirsen uçarız. | Open Subtitles | يجب ان تحب السير اعطنا اجنحة و سنطير بها |
Bu otobüse biniyoruz ve havalanıyoruz. | Open Subtitles | سنركب هذه الحافلة و سنطير بعيدا |
Bize karşı doğanın olacağı bir adaya uçacağız. | Open Subtitles | سنطير لجزيرة حيث ستكونون أنتم وأنا ضد الطبيعة |
3. günde, Maryland üstünde uçacağız. | Open Subtitles | "واليوم الثالث سنطير فوق "ميريلاند "شرق "بلتيمور |
Bu otobüsle gideceğiz, sonra da uçacağız. | Open Subtitles | سنركب هذه الحافلة و سنطير بعيدا |
Arkadaşlarımla birlikte. Aşağı uçacağız. | Open Subtitles | كما سيفعل أصدقائي سنطير جميعنا للأسفل |
Ve bunu yaptığımızda Boros'a zengin ve başarılı olarak uçacağız. | Open Subtitles | وعندما نفعلها, سنطير إلى (بوروز) حيث الغنى والنجاح |
Havadan. uçacağız ! | Open Subtitles | من خلال الهواء سنطير |
Gece yarısı uçuyoruz. Jetimi hazırlayın. | Open Subtitles | سنطير فى منتصف الليل إملئوا طائرتى بالوقود |
Yerinde incelemek için yarın gece oraya uçuyoruz. | Open Subtitles | نحن سنطير غداً في الظهيرة إليهم للتحقق من الموقع و أحتاج إلى عالم إحاثة |
Yarın Cayman Adaları'na uçuyoruz | Open Subtitles | أنا وأنت سنطير الى جزر كايمان غدا صباحا |
Şafakta uçuyoruz, uçaklara yakıt koyun. | Open Subtitles | سنطير عِندَ الفَجرِ، يُثيرُ الطائراتَ. |
İtalya'ya uçup, yabancı bir ülkede bir yabancıyı mı arayacağız? | Open Subtitles | سنطير الى "إيطاليا" ونبحث في الشوارع عن شخص غريب تماما |
Dış uzaya uçup bizim gibi havalı uzaylılarla birlikte olacağız. | Open Subtitles | و سنطير عبر الفضاء الخارجي مع فضائيين رائعين يحبوننا |
Hadi canım. Cinine uçarak gideceğimizi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | اللعنة، تعتقدين أنّنا سنطير إلى ماردك |
O halde biz de geçide sahip en yakın gezegene uçarız. | Open Subtitles | إذا سنطير إلى أقرب كوكب توجد عليه بوابة نجوم |
Hadi, 30 saniye içinde havalanıyoruz. | Open Subtitles | هيا، سنطير عند العدّة 30. |
Gemiyi bulabildiğimiz en derin kratere, yörüngesine doğru açıyla uçuracağız. | Open Subtitles | سنطير بالسفينة الى أعمق حفرة يمكن أن نجد زاوية قائمة لذلك المسار |