Her çocuğun tedavi edildiğinden emin olmak için bir cihazı ücretsiz vereceğiz. | TED | سنمنح جهازا واحدا مجانا للتأكد من معالجة كل طفل. |
Yarın itibarıyla Sookee'ye yeni bir hayat vereceğiz. | Open Subtitles | ابتداءا من الغد ، سنمنح سوك هي حياة جديدة |
Bu gece yapalım. Hayır aşkım, Josie'ye satması için yarın son bir şans vereceğiz. | Open Subtitles | كلا يا حبيبتي، سنمنح "جوسي" فرصة أخيرة للبيع |
- Bir şans vereceğiz, değil mi? | Open Subtitles | سنمنح هذا الأمر فرصة ، أليس كذلك ؟ |
Jim ve Joe Friday'e birkaç dakika daha diplomasi için fırsat vereceğiz. | Open Subtitles | سنمنح (جيم) و(جو فرايداي) بضع دقائق أخرى للدبلوماسية |
Ama o zaman Labienus'a ne vereceğiz? | Open Subtitles | لكن ماذا سنمنح (لابينس) إذاً؟ |
Ama o zaman Labienus'a ne vereceğiz? | Open Subtitles | لكن ماذا سنمنح (لابينس) إذاً؟ |