Hiç bir etkili tedavisi veya aşısı olmayan ve her yıl 22.000 insanı öldüren, sivrisinekden gelen bir hastalık olan dengue ateşinin son hali. | TED | انها شكل متطرف من حمى الضنك، مرض ينقل بواسطة البعوض و هو أيضا ليس له علاج فعال أو تطعيم، و يقتل 22000 شخص سنويا. |
her yıl oluşan bu biyokütle Dünya'nın bitki örtüsünün yarısını oluşturur. | Open Subtitles | تشكل المروج البحرية الهائلة العائمة في الماء إنتاج الكتلة الحيوية سنويا |
Ben insanların eğitimine yardımcı olmak amacıyla her yıl buraya gelirim. | Open Subtitles | ا اننى أحضر الى هنا سنويا لمحاولة تعليم ومساعدة هؤلاء الناس |
Asya'daki fildişi marketini azaltmak için çalışmak istiyorsunuz, yılda 25.000 fili kaybetmemek için. | TED | عليكم العمل علىمكافحة السوق السوداء للعاج بآسيا التي يقتل بسببها 25.000 فيل سنويا. |
Yad Vashem, bu noktada yılda 3 milyon ziyaretçiyle baş etmek zorunda. | TED | وياد فاشيم للتعامل مع احتياجات ثلاثة ملايين زائر سنويا في هذه المرحلة. |
Maliye Bakanı olduğum ilk üç yıl içinde yıllık ortalama 360 milyon dolar kar elde ettiler. | TED | وخلال السنوات الثلاث التي كنت وزيرة المالية ، كان متوسط أرباحهم 360 مليون دولار سنويا. |
Şirketi, Senede 1 milyar $ aklıyor. | Open Subtitles | تقريبا يتم غسيل اكثر من بليون دولار سنويا من خلال مركزه |
1.1 milyon Amerikalı her yıl kalp atakları geçiriyor. | TED | 1.1 مليون أمريكي يعانون من النوبات القلبية سنويا. |
Şu anda her yıl 750 milyon ile 800 milyon dolar arasında harcama yapıyoruz. | TED | نحن نصرف الآن حوالي 750 إلى 800 مليون سنويا. |
her yıl ekinlerde 2800 kücik kilometre su kullanıyoruz. | TED | نستخدم 2800 كلم مكعب من المياه للمحاصيل سنويا. |
Bu beni hayatım boyunca meşgul etmiş olan başka bir dava: İnsanların her yıl on milyarlarca hayvana çektirdiği inanılmaz miktardaki acı. | TED | يكبدها البشر لمليارات الحيوانات سنويا. لذلك إذا كنت تبحث عن منظمات فاعلة لتقلل هذه المعاناة، |
Artık Amerika'da her yıl 17.000 daha az insan ölüyor. | TED | الآن، ينخض معدل الوفيات سنويا في أمريكا بما يعادل 17000 شخصا |
Şimdiden sadece Amerika'da Alzheimer tedavi masrafları her yıl 200 milyar dolara mal oluyor. | TED | في الولايات المتحدة الامريكية فقط يكلف الزهايمر 200 بليون دولار سنويا. |
ki bu da yılda yaklaşık iki buçuk milyon kitaba eşdeğer. | TED | وهو ما يكافئ حوالي اثنان ونصف مليون كتاب سنويا. |
Yolsuzluk, tek başına, Afrika'ya yılda 148 milyar dolara mal oluyor. | TED | الفساد وحده يكلف إفريقيا 148 مليار دولار سنويا. |
Sermayenin Afrika dışına kaçışı, yılda 80 milyar. | TED | رأس المال الذي يهرب من إفريقيا 80 بليون دولار سنويا.رأس المال الذي يهرب من إفريقيا 80 بليون دولار سنويا. |
Çalışmada bulundu ki, eğer kişi başına düşen geliriniz yılda 1.000 dolar civarındaysa, demokrasiniz yaklaşık olarak sekiz buçuk yıl sürecek. | TED | لقد كشفت الدراسة بان لو كان نصيب الدخل من الفرد حوالي الف دولار سنويا سوف تستمر الدمقراطية حوال ثمان سنين و نصف |
Küresel taşımacılık sistemine yıllık 10 milyar dolarlık zarara sebep oluyor. | TED | وتسبب خسارة قدرها 10 مليار دولار سنويا نتيجة للإنقطاع الذى تسببه فى نظام النقل عالميا. |
Kişi başına düşen geliriniz arasında ise yılda 2000 ile 4000 dolar arasında ise o zaman büyük olasılıkla yalnızca 33 yıllık bi demokrasi alabileceksiniz. | TED | اذا كان نصيب الفرد من الدخل بين الفين و اربعة الاف دولار سنويا سوف يحصلون تقريبا على 33 سنة من الدمقراطية فقط |
Ancak ve ancak kişi başına düşen gelir yıllık 6.000 dolar üzerinde ise iki eliniz kanda bile olsa demokrasi sizin olacaktır. | TED | و فقط اذا كان نصيب الفرد من الدخل اعلى من ستة الاف دولار سنويا سوف تحقق الدمقراطية مهما ساءت الظروف |
Senede bu iş için $4,500,000 harcanıyor. | Open Subtitles | يُصرف حوالي 4,5 مليون دولار سنويا على صيد الدببة |
Her sene 1,5 milyar cep telefonu üretim hatlarından geçiyor ve bazı şirketler üretim hızlarının insan doğum oranından daha fazla olduğunu söylüyorlar. | TED | سنويا 1.5 مليار هاتف نقال تنتج و بعض الشركات تشير الى ان معدل انتاجها اكثر من معدل الولادة |