Çocuklar, savunma pozisyonuna. Bay Snell, polisi arayın. | Open Subtitles | واصلوا الحراسة يا أولاد واتصل بالشرطة يا سيد سنيل |
Çocuklar şu günlerde günahın ıssız bölgesinde dolaşıyorlar, Bayan Snell. | Open Subtitles | الأطفال يتجولون وسط بريّة الذنوب هذه الأيام، يا سيدة (سنيل). |
Yerinizde olsaydım Patty Snell'i tutardım. | Open Subtitles | لو كنت في محلك كنت سأوظف باتي سنيل |
Kalan zamanı Sunil ile yalnız geçirmeme müsaade eder misiniz? | Open Subtitles | هل تمانعان في أن أقضي بعض الوقت مع (سنيل) وحدنا؟ |
Son zamanlarda Sunil öğlenden önce odasından çıkmıyor. | Open Subtitles | (مؤخراً، لم يعد (سنيل قادراً على النهوض من السرير قبل الظهر |
Snell'ler bizi öldürecek olsaydı çoktan tabuttaydık. | Open Subtitles | لو أراد آل "سنيل" قتلنا، لكانوا فعلوا ذلك. |
- Belki bazen bizi ziyarete gelebilir. - Size başka şey için geldim, Bayan Snell. | Open Subtitles | ـ ربما في وقت ما ترغب في زيارتها ـ أنا هنا في عمل الرب، سيدة (سنيل) |
Sue iyi bir kızdır. Zaman çok değişti, Bayan Snell. | Open Subtitles | ـ إبنتي (سو)، فتاة صالحة ـ إنه زمن الوقوع بالكفر، يا سيد (سنيل) |
Bayan Snell size yararlanmanız için bir şey vereceğim. | Open Subtitles | لديّ هُنا شيء من أجلكِ، سيدة (سنيل)، أظن إنّكِ ربما تستفادين منه. |
Lütfen, Mösyö Snell. | Open Subtitles | من فضلك سيد سنيل |
Evet, Sue Snell'le birlikteyim ama o gitmek istemiyor. | Open Subtitles | أجل، أنا مع (سو سنيل)، لكنها لا تود الذهاب. |
Oh, Bayan White. - Nasılsınız Bayan Snell? | Open Subtitles | ـ سيدة (وايت) ـ كيف حالكِ، سيدة (سنيل)؟ |
Steven Snell, insanları tanırım ve seninle ilgili çok iyi hislerim var. | Open Subtitles | (ستيفين سنيل)، لدي خبرة بالناس... ويراودني شعور طيب حيالك... |
Snell Yasası, geliş açısının kırılma açısıyla, orantılı olduğunu ifade eder V, ortama bağlı olarak dalga hızlarına eşittir ve N ise... | Open Subtitles | إن قانون (سنيل) يقول إن زاوية السقوط... متناسبة مع زاوية الإنكسار يساوي سرعة الموجة "V" حيث |
Sue Snell ve Tommy Ross, hadi. | Open Subtitles | (سو سنيل) و (تومي روس)، هيّا تعالوا. |
- Yardimci olabilir miyim, Bayan Snell? | Open Subtitles | هل بوسعي مُساعدتكِ، سيدة (سنيل)؟ |
Tanrisiz zamanlar yasiyoruz, Bayan Snell. | Open Subtitles | هذه أيام الكفر، يا سيدة (سنيل). |
- Patty Snell, Sayın Başkan. | Open Subtitles | - باتي سنيل يا سيدي الرئيس |
Çocuklar soru sormaya başladı ve biz de Sunil'in sağlığı için ciddi endişeler taşıyoruz. | Open Subtitles | لقد بدأ الطفلان بإلقاء الأسئلة ونحن قلقان حقاً (على صحة (سنيل |
Durum şu ki Dr. Weston Sunil evden çıkmadığı için Aaron'ı ayak işleri için koşturuyor. | Open Subtitles | (الحقيقة يا د. (وستن أن (سنيل) أصبح عديم الحركة |
Sunil'le kaybı hakkında konuşmanızın ona yardımcı olacağını düşünüyoruz. | Open Subtitles | كنا نتساءل إن كان (من المفيد لـ(سنيل أن يتحدث عن خسارته |