Hayır, siyah diyebilirsin diyorum. | Open Subtitles | أَعْني، أنت يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ بأنّها سوداءُ. |
Bak, diğer tüm erkekler de siyah smokin giyecek. | Open Subtitles | كُلّ الرجال الآخرون سوف يرتدون بدلات رسميةُ سوداءُ. |
Lexington geçidinde park etmiş siyah bir SUV var. | Open Subtitles | ثمّةَ سيّارةٌ سوداءُ رباعيّةُ الدفعِ راكنةٌ عند زقاقِ "لكسنغتون" |
Çünkü siyah olduğu için. | Open Subtitles | ' يَجْعلُ هي سوداءُ. |
siyah kadın. | Open Subtitles | الميّت أنثى سوداءُ... |
Çünkü siyah olduğu için. | Open Subtitles | لأنها سوداءُ. |
O siyah. | Open Subtitles | هي سوداءُ. |