| Doktor, beyaz ceketinde siyah bir kol bandıyla evimize geldi. | Open Subtitles | جــاء الطبيب إلى منزلنـا وهـو يرتـدي عـُصـابة ذراع سوداء على معطفه الأبيض |
| Elbette düşünürüm. Aniden sırtımda siyah bir nokta belirmişti. | Open Subtitles | وبطبيعة الحال ، ظهرت وبشكل مفاجئ بقعة سوداء على ظهري |
| Yanınızdan siyah bir taksi geçecek. İçinde beş kişi var galiba onlar. | Open Subtitles | سيارة أجرة سوداء على وشك تجاوزك بها 5 أشخاص , أعتقد أنهم المطلوبون |
| Başka bir adamı daha arıyoruz. Yüzünde kara bir leke var. | Open Subtitles | نبحث عن رجل آخر ايضا ذو علامة سوداء على وجهه |
| Uzaydan bakınca Libya Sahra'sında uzak kara bir leke. | Open Subtitles | من الفضاء, كأنه ندبه سوداء, على الصحاري الليبيه. |
| Zebraların çizgileri beyaz üzerine siyah mı, siyah üzerine beyaz mı? | Open Subtitles | هل تلك خطوط سوداء على البيَاض؟ أم العكس؟ |
| Beyaz üzerine siyah. | Open Subtitles | خطوط سوداء على البيَاض |
| Federal Plaza yakınlarında siyah bir jip. | Open Subtitles | سيارة رياضية سوداء على بعد شارعين من المبنى الفيدرالي |
| Otelin doğu tarafında siyah bir Beemer var. Görüyor musun? | Open Subtitles | هناك سيارة سوداء على الجانب الشرقي للفندق، هل ترينها؟ |
| Kargalar kapınıza siyah bir tüy bıraktı. | Open Subtitles | أيتها الأميره ! غراب أسود أسقط ريشه سوداء على بابك |
| Kargalar kapınıza siyah bir tüy bıraktı. - Kim bunu...? | Open Subtitles | غراب أسود أسقط ريشه سوداء على بابك |
| Saldırgan spa davetiyesi üzerine siyah bir iz bırakmış. | Open Subtitles | مُهاجم (هومر) قد ترك بقعة سوداء على دعوة المُنتجع.. |
| Checkmate'in tahtasında kara bir leke. | Open Subtitles | إنّها نقطة سوداء على لوحة الشطرنج. |
| Ölümüm ruhunda kara bir leke olarak kalacak. | Open Subtitles | موتي سيكون وصمة سوداء على روحك |
| Kırmızı papaz üzerine siyah dam, Bayan...? | Open Subtitles | الملكة سوداء على ملك احمر.. |