| 50 yaşlarındaki siyah hatun mu? | Open Subtitles | مرأة سوداء في الخمسينيات؟ |
| 50 yaşlarındaki siyah hatun mu? | Open Subtitles | مرأة سوداء في الخمسينيات؟ |
| 50 yaşlarındaki siyah hatun mu? | Open Subtitles | مرأة سوداء في الخمسينيات؟ |
| 2012 yılında siyahi bir kadın doğum sırasında beyaz bir kadına göre 10 kat fazla ölme tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. | TED | امرأة ذات بشرة سوداء في سنة 2012 واجهت خطر الوفاة أكثر من 10 مرّات عند الولادة مقارنة بامرأة ذات بشرة بيضاء. |
| Amerika'nın ilk siyahi klasik müzik piyanisti, olmak için çalıştım ve kafamdaki tek şey buydu. | Open Subtitles | درستُ من أجل أن أصبح أول عازفة بيانو سوداء في أمريكا متخصصة في الموسيقى الكلاسيكية. وذاك كان كل ما يشغل تفكيري. |
| Görünüşe bakılırsa, askerliğim, CV'im anca kara bir boşlukmuş. | Open Subtitles | على ما يبدو خدمتي العسكرية , حسنا , انها مجرد علامة سوداء في سيرتي الذاتيه |
| - Sicilim üzerinde kara bir leke, geleceğim,... | Open Subtitles | -هيلين -نقطة سوداء في تاريخي و يشطب على مستقبلي... |
| Böylelikle olivia Pope, beyazların domine ettiği bir dünyada siyahi bir kadın olarak eşsiz bir konuma geldi. | Open Subtitles | إذا أوليفيا بوب في موقف فريد من كونها امرأة سوداء في عالم يسيطر عليه الرجال البيض |
| Zaten bu dünyada siyahi kadın olmak yeterince zor. | Open Subtitles | إنها صعبة بما يكفي بسبب كونك امرأة سوداء في هذا العالم. |
| Bu olay Princefield tarihinde kara bir sayfa, ancak ben eminim ki bu sayfayı geride bırakacağız. | Open Subtitles | إنها نقطة سوداء في (تاريخ (البرينس فيلد ولكننا على ثقة أنه بامكاننا أن نطوي تلك الصفحة |