| Yirmilerinde, siyahi. Sabıkaları temiz. | Open Subtitles | في العشرينات من عمرهم سود البشرة, بدون سوابق |
| Bilgin olsun, bazen bebekler bu kadar erken geldiğinde siyahi olurlar. | Open Subtitles | لعلمك , أحياناً عندما يولود الأطفال مبكراً يولدون سود البشرة |
| Bilgin olsun, bazen bebekler bu kadar erken geldiğinde siyahi olurlar. | Open Subtitles | لعلمك , أحياناً عندما يولود الأطفال مبكراً يولدون سود البشرة |
| siyahi cadı olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اعلم أن هناك ساحرات سود البشرة حتى. |
| Üstelik sadece zencilere göre zeki değil. | Open Subtitles | وليس فقط ذكاء الأشخاص سود البشرة |
| Sizin davanız için siyahi mücadeleyi desteklemek için oradaydım. | Open Subtitles | "كنت هناك لـ"قضيتكم لدعم صراع سود البشرة |
| Genç siyahi erkeklere "vahşi hayvanlar" demen senin için sorun değil mi? | Open Subtitles | عجباً، ألا تمانعين تسمية الشباب سود البشرة بالـ"حيوانات الجامحة"؟ |
| Bilirsin, ve sonra "yaşlı" bölümüne giderler, sonra "siyahi" bölümüne giderler "gay, yaşlı" bölümünün "siyahi" dalı. | Open Subtitles | تعلمين ، بعدها تذهبين لقسم ( كبار السن ) ، بعدها لـ ( سود البشرة ) قسم ( سود البشرة ) الفرعي لقسم ( الشواذ كبار السن ) |
| siyahi aileler üst katta oturuyorlar. | Open Subtitles | عائلة سود البشرة في الأعلى. |
| "Üç siyahi genç" | Open Subtitles | "ثلاث مراهقين سود البشرة" |
| Hem beyazlara, hem de zencilere. | Open Subtitles | على كلا بيض و سود البشرة |