Tamam, yiyeceğim. | Open Subtitles | اريد ان اكون زميلك مهلا , حسنا , سوف آكل هذا |
- Yemeyeceksin. - Pirincimi yiyeceğim. | Open Subtitles | ـ لا ، لن تفعلها ـ سوف آكل الأرز الخاص بي |
O kadar çok beğendim ki bundan sonra Pir günlerinde, sadece sebze yemekleri yiyeceğim. | Open Subtitles | لقد أعجبني كثيرا إنني أعلن إنه كل يوم اثنين سوف آكل المأكولات النباتيه |
Kapıdan geçemeyecek kadar şişmanlamayacağımı bilsem her gün yerim orada. | Open Subtitles | سوف آكل هناك يومياً، لكن لن يسعني عِرض الباب بعدها. |
Senin için mangal kömürü bile yerim bebeğim. | Open Subtitles | سوف آكل الفحم و هو ساخن من أجلك, يا عزيزتي. |
Bütün robot bebeklerini yiyeceğim. | Open Subtitles | لأنني ، سوف آكل أجزاءك الروبوتية الصغيرة. |
Fabrika müdürü olarak ben, her zamanki gibi son yiyeceğim. | Open Subtitles | بصفتي مدير المصنع سوف آكل كالعادة في الأخير |
Sarhoş olduğun bir gecede senin tüm sağlıklı yiyeceklerini yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكل كل الأشياء الصحية في الرحلة بليلة واحدة بعد الشرب |
Ama önce birilerinin koridorda kalan oda servisi... tepsisinden birşeyler yiyeceğim. | Open Subtitles | لكن أوّلا سوف آكل طعام رجل خدمة الغرف آخر والذي تركه في الرواق |
Sanırım daha fazla yiyeceğim ve yediğim için de kimseyle konuşamayacağım. | Open Subtitles | اعتقد انى سآكل المزيد و لن اتحدث الى اى احد لانى سوف آكل |
Şu üzümlü tarçınlı simidi yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكل هذه الكعكة بالزبيب والقرفة سأراكَ هناك |
Buradan çıktığımızda şükran günü hindisinin tümünü tek başıma yiyeceğim. | Open Subtitles | الله، عندما نخرج من هنا أنا سوف آكل كامل الديك الرومي الخاص بعيد الشكر كله بنفسي |
- Yemek yiyeceğim. Sen de yer misin? - İyi olur. | Open Subtitles | سوف آكل, إن كنت تريد طعاماً فسأحضر لك |
Hiç sıkıntısı olmayan bir adam gibi yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكل كرجل بدون قلق من العالم |
Biraz şeker yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكل بعض السكر |
Sosisli sandviçler yiyeceğim. | Open Subtitles | .سوف آكل النقانق |
Şimdi yiyeceğim. | Open Subtitles | سوف آكل هذا الآن |
Eğer 100 civarı bir kiloya düşmezsen, kendi şapkamı yerim. | Open Subtitles | وأعينك عليه. وإذا لم ينزل وزنك سوف آكل قبعتي |
Çünkü, onu sağsalim eve getirmezseniz, yarın kahvaltıda sizin taşaklarınızı yerim. | Open Subtitles | نعم. لأنكم إن لم ترجعوه سالماً غانماً سوف آكل أعضائكم غداً للأفطار |
Senin eti ben yerim, sen de benim garnitürleri yersin. | Open Subtitles | سوف آكل شريحتك، وانتي تستطيعين أن تأخذي أطباقي الجانبية. |
Elbette Jon, lazanyanın hepsini yerim. | Open Subtitles | بالتأكيد جون، سوف آكل كل اللزانيا لك |