söyleyeceğim şu ki, Alev bataklığı insana gerçekten diken üstündeymiş hissi veriyor. | Open Subtitles | حسنا... شئ واحد سوف أقوله مستنقع النار سيجعلك تسيرين على أصابع قدميك |
Çok rezil bir durum ve söyledikten sonra da utanacağım kesin ama söyleyeceğim. | Open Subtitles | و ذلك حقاً لئيماً و ربما محرجاً بالنسبة لي لكنني سوف أقوله |
söyleyeceğim her şey mahkemede aleyhime delil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | أيُ شيءٍ سوف أقوله سوف يستخدم ضدي في المحكمة |
Bana bak, bunları duymak sana zor gelecek bu yüzden kibarca söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنظرى,أعلم أن هذا سيكون من الصعب عليكِ سماعه،لذا سوف أقوله بدقة |
Yine de söyleyeceğim çünkü Amerika'da yaşıyorum. | Open Subtitles | سوف أقوله على أية حال لأنني أعيش في أمريكا |
Yaşlı doktor Manfred'e söyleyeceğim tek bir şey var. | Open Subtitles | شيء واحد سوف أقوله عن الدكتور مانفريد. |
Bunu biliyorsunuz, ama yine de söyleyeceğim. | Open Subtitles | أنت تعرفون هذا, لكني سوف أقوله بأي حال |
Üçüncü bölüm- O kadar söyleyeceğim. | Open Subtitles | الحلقة الثالثة هذا كل ما سوف أقوله |
Sonra da bunu söyleyeceğim: | Open Subtitles | ثم هذا الذي سوف أقوله |
Tek söyleyeceğim şu: | Open Subtitles | ، كل ما سوف أقوله هو ذلك |
O yüzden şimdi söyleyeceğim. | Open Subtitles | سوف أقوله الان |
Polise böyle söyleyeceğim. | Open Subtitles | -هذا ما سوف أقوله للشرطة . |