Birkaç dakika önce, Suki ile Chinc Zain'i hücrelerinden çıkarttım. | Open Subtitles | لقد أخرجت سوكي و شيت سانغ من زنزانتهم منذ دقائق |
Suki'nin özgürlüğünü tehlikeye atmam doğru mu olur? | Open Subtitles | هل صحيح بالنسبة لي أن أخاطر بحرية سوكي ؟ |
Suki, eğer bu yüzden ondan ayrılırsan, hepimiz seni anlayışla karşılarız. | Open Subtitles | سوكي, سوف نتفهم جميعاً إذا إنفصلتم بسبب هذا |
Onu sen idare et.Ben Skokie'yi Chris'le konuşması için getireyim. | Open Subtitles | يمكنك التعامل بها. وصلت إلى الحصول سوكي لاجراء محادثات مع كريس. |
Sookie, bu kekten biraz Rory'ye götürebilir miyim? | Open Subtitles | سوكي, هل أستطيع أن أأخذ بعض هذه الكعكة لروري؟ |
Sana söyleyebilirim ki, Sook bazen yaşadığımız bu dünyayı tanıyamıyorum. | Open Subtitles | إننيأقولكلكِيا( سوكي) احياناً لا أستطيع تمييز هذا العالم الذي نعيشه |
Marina ve Küçük Suki eski moda bir kavganın içindeler. | Open Subtitles | (مارينا) و(سوكي) الصغيرة وجدتا نفسيهما متورّطتين في شجار فيما بينهما |
Suki Macrae Cantrell. Lütfen 500. kata gidin. | Open Subtitles | "سوكي ماكريي كانترال" "من فضلك توجهي للطابق 500" |
Suki, dev deniz canavarlarını iyi bilirsin sen. Bizden uzaklaştır onu. | Open Subtitles | سوكي) ، أنتِ تعرفين كل شيء عن وحوش البحر) اجعليه يذهب |
Onların lideri Suki burada, ve oda bizimle kaçacak. | Open Subtitles | قائدتهم سوكي هنا و هي ستهرب معنا |
Sanırım artık buldum. Bence senin adın Suki. | Open Subtitles | أعتقد أنني عرفت الآن "أعتقد أنّ اسمك "سوكي |
Bu kararı Suki vermeli. | Open Subtitles | وسيكون قرار سوكي هو اتخاذ القرار. |
Marina'ya onu sevdiğini söyledi ve bir sonraki hafta Küçük Suki ile etrafta takılıyordu. | Open Subtitles | لقد أخبر (مارينا) أنه يحبّها، وفي الإسبوع التالي بدأ في مُسايرة (سوكي) الصغيرة |
Dürüst olmak gerekirse, Bay Skokie. | Open Subtitles | يجب أن أكون صادقا، السيد سوكي. |
Durumu kritik, Bay Skokie. | Open Subtitles | وهي في حالة حرجة، والسيد سوكي. |
Merkezde yangını başlatır ve ihbar gelmeden Skokie'ye gidebilir. | Open Subtitles | فبإمكانه إشعال النار في وسط المدينه والتواجد في مدينة (سوكي) قبل الإنذار الأول |
Sookie, onu buraya davet ettim diye zaten telaş içinde. | Open Subtitles | سوكي, إنها حقا مضطربة لأنني دعوته إلى هنا |
Elimde değil, Sook. Seviyordum onu. Birisini sevdiğin zaman onu her şeyiyle kabullenirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني مقاومة هذا (سوكي) ، فلقد أحببتها وعندما تحب شخص فستحبه بكل عيوبه |
"Sookee'ye her fırsatta elbiselerini ve mücevherlerini göster. | Open Subtitles | اجعلي سوكي تشاهد ملابسك و مجوهراتك في كل مناسبة ممكنة |
İkiniz de uyandınız madem Soke Gotetsu Sensei'yi selamlayıp saygınızı gösterme vaktidir. | Open Subtitles | الآن بما أنكما مستيقظين لقد حان الوقت لشكر وتقديم الإحترام المعلم سوكي غوتيتسو |
Soki ve ufak güreşçiler ile Eagle Force ekibi neredeler? | Open Subtitles | أين (سوكي) والمصارعين الصغار وجماعة القوة إيجل ؟ |
Benim adım Lee Sookhee. | Open Subtitles | إسمي لي سوكي ، أبلغ من العمر إحدى عشرة سنة أنوي الإجتهاد في دراستي وبالأخص في الرياضيات على ماذا تتهامسون ؟ |
Sukey ve ben TV'de görür görmez dehşete düştük. | Open Subtitles | أنا و (سوكي) لقد.. أفزعتنا حينما ظهرُت على التلفاز. |
Hadi, Sukhi, onlara masaj yaptır. | Open Subtitles | تعال يا (سوكي! ).. رتب تدليكاً من أجلهم. |