Umarım bu çocukları geçen akşam Ed Sullivan Şov'da izlemişsinizdir. | Open Subtitles | أتَمَنَّى لو أنَكَ شَاهدْتَ هؤلاءِ الفتيان في عَرْضِ "سوليفن" التَرْبَوِّي ليلةَ أمْس |
Şu an oyların yüzde 85'i sayılmış durumda Mike Sullivan 49.837 oy almış. | Open Subtitles | في هذه اللحظة، وبـ 85% من الأصوات المحصوّة، (مايك سوليفن) لديه 49,837 صوت |
Bay Sullivan, benimle direk konuşmamanızın bir sebebi var mı? | Open Subtitles | سيد "سوليفن" هل لديك أي مشكلة في التحدث الي بشكل مباشر؟ |
Söyleyin, Bay Sullivan, birden konuşma yeteneğine sahip olduğunuzdan beri Lily'nin üç ayda A'dan D'ye düşmesi sizi endişelendirmiyor mu? | Open Subtitles | "لذا لخبرني سيد "سوليفن والآن بعد أن استعدت قدرتك على الكلام ألا يثير أهتمامك |
W. Sullivan'ın bu akşam, Başkan Richmond'u gördüğü söyleniyor. | Open Subtitles | مصدر من البيت الأبيض يعلن أن (والتر سوليفن) قد) (رأى الرئيس (ريتشموند) الليلة |
Sullivan, sivil polisliğe ilk atanan arkadaş, tebrikler. | Open Subtitles | (سوليفن)، ستكون شرطيًّا محقّقًا بزيّ مدني بمجرد خطوك خطوة خارج الدائرة. تهانيّ |
Sullivan'ın ekibi kötü adamları teşhis edip telefonlarını dinleyecek. | Open Subtitles | ستكون مهمة فريق (سوليفن) التّعرّف على الرجال الأشرار، والتّنصّت على اتصالاتهم |
Silahını at ve Çavuş Sullivan'dan uzaklaş! | Open Subtitles | ألق بالمسدس أرضًا، وابتعد عن الرّقيب (سوليفن) |
Silahını yere bırak ve ve Çavuş Sullivan'dan uzaklaş! | Open Subtitles | ألق بالمسدس أرضًا وابتعد عن الرّقيب (سوليفن) |
Marilyn Sullivan'ın Tess'i incitmesinin imkânı yok. | Open Subtitles | (لا ، محال إن تقوم ( مارلين سوليفن ) بإيذاء ( تاس |
Marilyn Sullivan ile kaç kez karşılaştık? | Open Subtitles | (كم عدد المرات التي التقينا فيه بـ (مارلين سوليفن |
Bernie Sullivan adında emekli bir dedektif ve senin eski dostun Vincent Deluca. | Open Subtitles | مُحقق متقاعد، (بيرني سوليفن) مرؤسكَ القديم، (فينست ديلوكا) |
Bernie Sullivan adında emekli bir dedektif ve senin eski dostun Vincent Deluca. | Open Subtitles | مُحقق متقاعد، (بيرني سوليفن) مرؤسكَ القديم، (فينست ديلوكا) |
Göle gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? Seni Lindsay Sullivan'la tanıştırdığım. | Open Subtitles | أتذكر البحيرة عندما عرفتك على (لينزي سوليفن)؟ |
Anlaşılan meclis üyesi,Sullivan Kuralları çiğnedi; Koltuğu yakında boşalacak. | Open Subtitles | يبدو أن عضو المجلس (سوليفن) أرتكب بعض التجاوزات ربما سيصبح مقعده شاغراً. |
Evet, Sullivan yada başka birini, Ezmek zorunda kalmak istemiyorum. Halka kim olduğumu göstereceğim. | Open Subtitles | نعم, أنا لا أعتقد أنّي بحاجة لكي أضرب (سوليفن) أو أي شخص لأظهر للناس من أكون. |
Flaş haber, Son günlerde skandallarıyla.. Gündeme gelen Frank Sullivan, New York'un doğu yakasındaki, | Open Subtitles | أخبار مُصدمة, عن عضو مجلس مدينة "نيويورك" المكلل بالعار (فرانك سوليفن), وجد مقتولاً |
Polise göre, Bay. Sullivan, Komitenin iddaları karşısında, Kendini başından vurarak intihar etti. | Open Subtitles | وفقاً لأقوال الشرطة, السيد (سوليفن) علي ما يبدو قد أنتحر جرّاء رصاصة أطلقها علي نفسه. |
Polis kaynaklarına göre, Bay. Sullivan'ın komşusu, Onun evine yalnız olarak girdiğini Gördüğünü, | Open Subtitles | وفقاً لمصادر الشرطة, جيران السيد (سوليفن) شاهدوه يدخل شقته بمفرده. |
Tekrar ediyorum, memur Sullivan öldü. | Open Subtitles | ـ أكرر، الضابط (سوليفن) ميت ! ـ ماذا؟ كلا |