"سوى الانتظار" - Traduction Arabe en Turc

• beklemekten başka
• Biraz bekle

Geri kalan bizler içinse, beklemekten başka yapacak birşey yoktu.
بالنسة لبقيتنا, لم يكن هناك شيء نستطيع فعله سوى الانتظار

Daha sonra, sandallardaki 700 kişinin... beklemekten başka yapacak şeyi yoktu.
بعدذاك الـ 700 فرد مُستقلّي القوارب لم يكُن لديهم من بُدٍ سوى الانتظار.

Korkuyorlar. Canavara yem oldular. beklemekten başka yapabilecekleri bir şey yok.
مرتعبين , لحم لأجل الوحش ولا يوجد شيء يمكنهم فعله سوى الانتظار

Artık beklemekten başka yapacak bir şey kalmadı zaten.
هيّا، فلنخرج كلانا من هنا فلم يتبقى شيء سوى الانتظار الآن، على أيّ حال

Hemen telaşa kapılma. Biraz bekle.
لا احصل على الجهاز العصبي، ليس علينا سوى الانتظار.

Şu anda beklemekten başka yapılabilecek bir şey yok.
لا يُوجد شيء بإمكاننا القيام به الآن سوى الانتظار.

Şafağı beklemekten başka çaremiz yok.
ليس هُناك شيءٌ لنفعله سوى الانتظار حتّى الفجر

Mükemmel, şimdi beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
عظيم, الآن ليس لدينا ما نفعله سوى الانتظار لسماع الأخبار.

Ama şu anda beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
ولكن لا يوجد ما يمكننا فعله الآن سوى الانتظار.

Hayatım boyunca beklemekten başka şey yapmadım.
لم أفعل شئ طوال حياتي سوى الانتظار

Baban dedi diye beklemekten başka bir seçeneğin yok diye düşündün.
-حسبتَ ألّا خيار لكَ سوى الانتظار ... لأنّ أباكَ أخبركَ بذلك

beklemekten başka yapacak ne var?
لم أفعل شيئاً سوى الانتظار.

Burada beklemekten başka bir şey yapmayacağız.
ليس علينا سوى الانتظار هنا

Ancak beklemekten başka çaren olmayacak.
ولكن لا يوجد سوى الانتظار.

beklemekten başka bir şey yok.
لا شيء لنفعله سوى الانتظار.

beklemekten başka bir şey yapamayız.
لم يعد هناك سوى الانتظار

Biraz bekle.
ليس علينا سوى الانتظار.