Gözlerini yumdu ve 20 milyon dolar bir isviçre bankasinin hesabinda öylece kaldi. | Open Subtitles | اختفت عن وجه الارض و معها 20 مليون دولار عالقة في مصرف سويسري |
İsviçre'de bir dağ evinde huzur içinde yaşayan gerçek Prenses Shaista'ya. | Open Subtitles | التي عثر عليهــا ، تحيا حياة رغيدة سعيدة في شاليه سويسري |
A.B.D. görevlileri sadece bir kaç hafta önce Bay Jain'e ait bir İsviçre banka hesabını dondurdular ve bu banka hesabında 14.9 milyon A.B.D. | TED | المسؤولين الامريكيين فقط قبل عدة اسابيع جمدو حساب في بنك سويسري يعود الى السيد جاين و ذلك الحساب كان فيه 14.9 مليون دولار امريكي |
Fransa kralı ile savaşımda yardımcı olmaları için, 3.000 İsviçreli çağırdım. | Open Subtitles | وأرسلتُ بطلب 3 آلاف سويسري لمعونتي بقتال ملك فرنسا |
İsviçreli bir nörolog bu yakınlarda bunun olduğuna dair yazılar yayınladı. | Open Subtitles | طبيب أعصاب سويسري نشر مؤخراً بعض الوثائق تدعم قابليتها للتطبيق |
16 basamaklı bir İsveç banka hesabı için çalışıyorum | Open Subtitles | اعمل لدى رقم يتكون من 16 خانة بحساب ببنك سويسري |
Ve motivasyon için, benim İsviçre'nin en güçlü ilacı olduğunu düşündüğüm şeyi kullandık: Güzel İsviçre çikolatası. | TED | ومن أجل التحريض, قمنا باستخدام ما أعتقد أنه أقوى منتج دوائي سويسري: الشوكولا السويسرية |
Beyin bir tek, genel amaçlı bir işlemci olabilirdi. İsviçre çakısı gibi değil de, mutfakta kullanılan bir bıçak gibi örneğin. | TED | أن يكون الدماغ كتلة واحدة معالجة شاملة للمعلومات أشبه بسكين مطبخ عوض سكين سويسري متعدد الوظائف. |
Ama İsviçre bankasında çok param var. | Open Subtitles | عِنْدي الكثير مِنْ المالِ في مصرف سويسري |
Ve senin seçtiğin bir İsviçre bankasına masrafların için bir milyon dolar yatıracağım. | Open Subtitles | ....... وسوف أضع لك مليون دولار تحت الحساب في بنك سويسري من اختيارك... |
İsviçre'li bir bankere de güvenemeyekceksem, dünya ne hale gelmiş demektir? | Open Subtitles | اذا لم نائتمن ببنك سويسري ماذا سيحدث للعالم |
İsviçre'deki gizli hesaplarından para çaldı. | Open Subtitles | و من ثم سرق النقود و خبأها في حساب في مصرف سويسري |
Para çalıp, bir İsviçre bankası hesabında saklıyordu. | Open Subtitles | و من ثم سرق النقود و خبأها في حساب في مصرف سويسري |
Her bir kaçakçı 500 milyon lira alıyor sınırı geçiyor ve parayı ayarlanmış İsviçre banka hesaplarında topluyorlar. | Open Subtitles | كل واحد يأخذ 500 مليون ليرة يعبرون الحدود و يودعون الأموال في حسابات متعددة ببنك سويسري |
Yani, kurbanlar için ayrılan fon, aslında senin adına açılmış bir İsviçre bankası hesabıydı. | Open Subtitles | إذاً صندوق الناجين في الواقع هو حساب مصرفي سويسري باسمك |
Paravan şirket arkasına gizlenmiş İsviçre merkezli bir firma. | Open Subtitles | إنها شركة سطحية مخبأة بحساب إئتمان سويسري محجوبة بإسم شركة وهمية |
Bu, İsviçreli ve avokado ve nitratsız hindi pastırması. | Open Subtitles | انها شطيرة جبن سويسري و أفوكادو و لحم ديك رومي خالي النترات |
Torunumu şekilsiz İsviçreli bir şarlatanla tanıştırdı ve bu durumdan hiç memnun değilim. | Open Subtitles | قدم حفيدتي لمشوه سويسري محتال، وانا غير سعيدة بهذا |
Beni sikip ortada bırakır mısın, onu soruyorum İsviçreli hıyar? | Open Subtitles | إللي بسألك عليه يا سويسري يا غبي إنت هتغدر بيا و لا لأ ؟ |
Daha paraları transfer edeceğimiz bir İsveç Banka hesabımız bile yok. | Open Subtitles | ليس لديّ حتى حساب مصرفي سويسري لنقل الأموال إليه. |
"Buğday ekmeğine hindi, jambon, İsveç peyniri kırmızı biber ve ançüez" mi? | Open Subtitles | ديك رومي , لحم مقدد . جبن سويسري فلفل أحمر , فسيخ على القمح |
Alman vatandaşıydım, şimdi ise İsviçreliyim. Bir şey fark eder mi? | Open Subtitles | كنت المانيا و لاآن انا سويسري هل ترون فرقا ؟ |
İsviçreliydi. Bilirsin, onlar sever böyle şeyleri. | Open Subtitles | هو سويسري فهم يحبوا هذا اس ام |