Başına gelen onca kötü şey yüzünden onları suçluyorsun sanırım. | Open Subtitles | كما ترى، أرى أنّك تلومهم لكل شيءٍ سيءٍ حدث لك |
Anladım ki her birimiz yaptığımız en kötü şeyden daha fazlayız. | TED | لقد فهمت وأصبحت مؤمناً بأن كل واحدٍ منا يستحق ماهو أفضل من أي فعلٍ سيءٍ قد يكون قام به. |
Kararlar alındı, teknolojiler gelişti ve birdenbire dünya değişti, muhtemelen herkes için kötü olacak bir şekilde. | TED | القرارات أتخذت والتكنولوجيا تطورت، وفجأة العالم يتغير، ومن المحتمل أن يكون بشكل سيءٍ للجميع. |
Şartlı tahliye olduğumdan beri kötü tek bir şey bile yapmadım. | Open Subtitles | لم أفعـل أيّ شيء سيءٍ غير قـانوني منذ أصبحت تحت إطلاق السراح المشروط |
Dinle, durumu kötü Jeremy o yüzden Elena'yı bulursan onu güvenli bir yere götür olur mu? | Open Subtitles | إنّه بحالٍ سيءٍ يا جيرمي لذا إن وجدتها فلتأخذها إلى مكانٍ آمنٍ، إتّفقنا؟ |
- Şerif, daha önce kötü bir at çektim, ama bu adamlar görünce benden hoşlandıklarını söylediler ve onlar büyük sponsorlar. | Open Subtitles | شريف، لقد ركبت على حصانٍ سيءٍ سابقاً لكنأولائكالرّجالهناك، قالوا أنّهم أعجبوا بما رأوا منّي وهمرعاةٌمهمّين. |
Çünkü annen bir bayanın çok kötü bir durumdan kurtulmasına yardım etti. | Open Subtitles | لأن أمك قامت بمساعدة إمرآة وإخراجها من موقفٍ سيءٍ للغاية. |
Onları yüz üstü bırakmışım ve başlarına kötü bir şeyin gelmesine göz yummuşum gibi gelirdi. | Open Subtitles | سأشعر بأنني تخليتُ عنهم و سمحتُ بحدوث شيءٍ سيءٍ جداً لهم |
kötü kişilerle kötü bir kavgaya tutuşmuş. | Open Subtitles | لقد اشتبك في قتالٍ سيءٍ جداً مع رجالٍ سيئين جداً |
Başıma gelen tüm kötü şeylerin bir sebebi var. | Open Subtitles | وكلُّ شيءٍ سيءٍ حدث لي حدث لسبب |
Sonrasında, evet ona kötü davrandım. | Open Subtitles | و بعدها، أعترف بأنني تصرفتُ بشكل سيءٍ |
O çocuk için kötü bir şey söylemem mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكنني قول شيءٍ سيءٍ عن طفلي |
Bu sanki uzun, kötü bir gün gibi. | Open Subtitles | لقد كان يبدو ذو شعرٍ طويل سيءٍ يوماً |
Burada durum kötü. | Open Subtitles | نحن في موقف سيءٍ هنا |
Hâlâ kötü durumda Charlie. Kızına ihtiyacı var. | Open Subtitles | لا زالتْ في وضعٍ سيءٍ يا "تشارلي" إنها بحاجةٍ لإبنتها{\pos(190,200)} |
Sanki kötü bir şey olmuş gibi. | Open Subtitles | مثل شيءٍ سيءٍ حدث هنا |