Politikadan söz etmeyelim, iş için kötü oluyor. | Open Subtitles | و لكن لا ينبغى لنا التحدث في السياسة اٍنه شئ سيئ بالنسبة للعمل ، أليس كذلك ؟ |
Senin için kötü olduğunu düşünüyorsan bir de beni düşün. | Open Subtitles | ولو كنت تظن أن الأمر كان سيئ بالنسبة لك فلتتخيل كيف هو الأمر بالنسبة لي |
- Bize Harvard'da kalbi durdurmanın hasta için kötü olduğunu öğrettiler. | Open Subtitles | علمونا في جامعة هارفارد أن توقف القلب سيئ بالنسبة للمريض |
Böyle bir durumun benim temizlemekle yükümlü olduğum bir sektörde böylesine açık ve tehlikeli bir şekilde gerçekleşmesi benim için çok kötü. | Open Subtitles | مثل هذا الوضع يحدث في صناعة أنا مسئول عن تنظيفها هذا سيئ بالنسبة لى |
Senin için çok kötü. | Open Subtitles | سيئ بالنسبة لك. |
Bir gecelik iş için fena değil. | Open Subtitles | ليس سيئ بالنسبة لعمل ليلة |
ABD için kötü değil mi Jim? | Open Subtitles | سيئ بالنسبة لأمريكا، أليس كذلك يا "جيِم"؟ |
Onu bulurlarsa, sizin için kötü olur, tamam mı? | Open Subtitles | إن وجدوه, سيكون هذا سيئ بالنسبة لكم |
Hem onun hem bizim için kötü bir zamanlama. | Open Subtitles | والسبب يعود لكلب مسعور محتمل. -وقت سيئ بالنسبة لنا وله . |
Ama bu Nolan için kötü olabilir. | Open Subtitles | ولكن هذا سيئ بالنسبة لنولان |
- Bugün benim için kötü bir gün. | Open Subtitles | -هذا يوم سيئ بالنسبة لي |
-Senin için kötü gün, Tommy. | Open Subtitles | -إنه يوم سيئ بالنسبة لك يا (تومي ) |
Bir bar için çok kötü bir isim. | Open Subtitles | . هذا اسم سيئ بالنسبة لحانة |
Bir video görüntüsü için fena değil, değil mi? | Open Subtitles | -ليس سيئ بالنسبة لفيديو, صحيح؟ -ماذا؟ |
Bir video görüntüsü için fena değil, değil mi? | Open Subtitles | -ليس سيئ بالنسبة لفيديو, صحيح؟ |
Seks yemeği için fena değil. Eğleniyoruz. | Open Subtitles | ليس سيئ بالنسبة لطعام جنسى |