Lord Hazretleri bir elinde kamçı bir elinde silahla doğmuştur. | Open Subtitles | سيادته ولد بعَصاً في يد و سلاح في اليد الأخرى |
Lord Hazretleri bir karar verdi ve kâhyasının onu eleştirmesini doğru bulmuyorum. | Open Subtitles | سيادته إتخذ قراره. وأجد أنه أمر صعب أن كبير خدمه ينتقد قراره. |
Katılıyorum lordum. Umarım Lord Hazretleri de bundan mutlu olur. | Open Subtitles | أتفق معك، يا سيدّي، آمل أن سيادته سعيد بهذا الخصوص |
Lord Hazretlerinin etkinlik döneminden hoşlanmadığını sanmayın! | Open Subtitles | لا تُصغي عندما يتظاهر سيادته بعدم الإستمتاع بالموسم |
- Doğru söylüyorsun. - Lord Hazretlerine iletirim, o karar verir. | Open Subtitles | قد تكونين على حق، سوف آخذها إلى سيادته وهو سيقرر بشأنها. |
Lord Hazretleri şok geçirip ölür. | Open Subtitles | سيادته سيموت من الصدمة سيادته مجرد إضحوكة |
Kendiliğinden gelmezse şaşırırım kaçık gittiğinden beri Lord Hazretleri'nin uşağı yok. | Open Subtitles | أنا مندهش أنه ليس هنا لرغبته مع أن سيادته بلا خادم منذ ذهاب المعتوه |
Kendimize dikkat etmeliyiz. Yoksa Lord Hazretleri seni Yüzbaşı Crawley'den almak isteyecek. | Open Subtitles | علينا أن نراقب أنفسنا وإلا سيريد سيادته أيضاً أن يسرقك من الكابتن كروالي |
Bunun dışında Lord Hazretleri'nin takviminin en önemli günüdür. | Open Subtitles | لكن على عكس ذلك، فإنه الحدث الأبرز في مفكرة سيادته |
Şimdi gitmem gerek. Lord Hazretleri gelmeden yapmam gerekenler var. | Open Subtitles | الآن،يجب أن أذهب، لدي بعض الأشياء أقوم بها قبل عودة سيادته. |
Lord Hazretleri yemek odasından çıktığında olan olacak. | Open Subtitles | إلى أن يغادر سيادته غرفة الطعام سنقوم بمفاجأته. |
Lord Hazretleri bu akşamki nottan bir haber var mı diye soruyor. | Open Subtitles | سيادته يتساءل عما اذا كان هناك أي أخبار عنالملاحظةلهذهالليلة. |
Ayrıldıktan sonra Lord Hazretleri neden buraya gelsin ki? | Open Subtitles | لماذا سيرغب سيادته بالمجيء هنا بعد انفصالك عنه؟ |
Lord Hazretleri için doldurma yapacak olan benim, ki senin asla yapamayacağın bir şey. | Open Subtitles | شكراً لك وفي الحقيقة, يمكنني تعبئة ذخيرة سيادته, وهذا مالن تتمكن منه يوماً |
Lord Hazretleri birkaç iyi haber almış, ben de utanmadan fırsatı kullandım. | Open Subtitles | حصل سيادته على أخبار جيدة, واستفدت من الفرصة بلا حياء |
Lord Hazretlerinin kararlı olduğunu duydum ama bununla ilgili zorluk yaşamıyorum. | Open Subtitles | حسناً .. أتفهم بأن سيادته يعرف تفكيره الخاص ولكن ليس لدي صعوبة في ذلك |
Lord Hazretlerinin ülseri var. Bizim yok. | Open Subtitles | لكن يعاني سيادته قرحة قد إنفجرت لكننا لسنا كذلك |
Bulmadığını söylemiyorum ama işi uzatmak Lord Hazretlerine haksızlık. | Open Subtitles | لا أقول أنك لا تفعل لكن ليس من المنصف أن تطول المدة بالنسبة إلى سيادته |
Fakat yaşlı leydi Lord Hazretlerine kötü bir kokuymuşçasına davranıyor. | Open Subtitles | ولكن السيدة العجوز تعامل سيادته كما الرائحة الكريهة! |
Lord Hazretlerini zor durumda bırakacaksın. | Open Subtitles | فهمت، لذلك ستجعل سيادته في موقف حرج، |
Bilmiyorum, hizmetkârlar salonunda bağrışmalar, ...şarkıcılar Lord Hazretleriyle sohbet ediyor ve yemeği uşak hazırlıyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الصراخ في قاعة الخدم، والمغنية التي تتحدث مع سيادته والخادم الذي يطبخ العشاء. |
Majestelerinin malikanesini idare etmekle işimi yapıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا فقط أقومُ بواجبي في إدارة إقطاعية سيادته. |