Ve kazada babamın arabası çökmüş, sanki çok büyük bir şeye çarpmış gibi. | Open Subtitles | و في الحادثة , سيارة أبي تهشمت كأنها إصطدمت بشئ ضخم |
Ama şimdi babamın arabası çekildi, benim 300 dolara ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكن سيارة أبي حُجزت "وأحتاج إلى "300 دولار |
Başka kimse kullanmıyor ve bu da babamın arabası. | Open Subtitles | لا أحد يقود غيري- حقا؟ - نعم، و هذه سيارة أبي |
Annem beni bir an önce okuldan almak için babamın arabasını almış arabaya bomba koymuşlar. | Open Subtitles | هي أخذت سيارة أبي لأنهاكانتبسرعهيجبُأنتأخذني. وهمأوصلوه. |
Eğer babamın arabasını alırsam, oraya daha çabuk gideriz. | Open Subtitles | سنصل بسرعة أكبر إن قدت سيارة أبي |
O kadar üzüldüm ki, babamın arabasıyla buraya geldim, müthiş bir duyguydu! | Open Subtitles | لذا, فزعت وقمت بقيادة سيارة أبي إلى هنا ألا وهو امراً رهيباً |
- Alex, ablana karşı nazik ol. - babamın arabası, senin değil. | Open Subtitles | أليكس" كوني لطيفه مع أختكِ " - أنها سيارة أبي.. |
Benim babamın arabası çok daha güzel. | Open Subtitles | سيارة أبي أكثر فخامة |
Döşemeye dikkat et! Bu babamın arabası. Peki! | Open Subtitles | إنتبهي للمقاعد إنها سيارة أبي |
Tone, bu babamın arabası. | Open Subtitles | طوني، هذه سيارة أبي |
babamın arabası bu. | Open Subtitles | هذه سيارة أبي أبي |
Bu babamın arabası. | Open Subtitles | تلك هي سيارة أبي |
Lütfen, biri bana babamın arabasını gördüğünü ve geçirmekte olduğum kalp krizinin boşa olduğunu söylesin. | Open Subtitles | أرجوك, ليخبرني أحدكم أنه يمكنكم رؤية سيارة أبي... وهذه النوبة القلبية التي... تراودني الآن لا سبب لها. |
Belki... Sanırım ben de babamın arabasını ödünç alabilirim. | Open Subtitles | ربما أعتقد يمكنني أن أستعير سيارة أبي |
Biz, biz babamın arabasını alabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا .. يمكننا أن نستقل سيارة أبي |
İçki parası için babamın arabasını mı çaldın? | Open Subtitles | ولكن ألم تسرق سيارة أبي للكحول؟ |
Bu yüzden babamın arabasını aldım. | Open Subtitles | لهذا جلبت سيارة أبي الـ"كونتننتل". |
Geldiniz ve babamın arabasını tamir ettiniz. | Open Subtitles | لقد أتيت و أصلحت سيارة أبي |
Ben alışveriş merkezlerini, MTV'yi ve babamın arabasıyla piyasa yapmayı bilirim. | Open Subtitles | انا أعرف حول مراكزِ التسوق إم تي في قيادة سيارة أبي على مولهولاند |
Michigan'dan buraya babamın arabasıyla geldim. | Open Subtitles | قدتُ سيارة أبي إلى هنا من متشيغان. |
O gece babamın aracına çarpan sürücü sarhoş değilmiş. | Open Subtitles | السائق الذي ضرب سيارة أبي في تلك الليلة لم يكن سكير |
- Babamın taksisi. | Open Subtitles | سيارة أبي |