| Adam kumarhanede limuzin şoförü. Şu anda da başlıca şüphelimiz. | Open Subtitles | إنه سائق سيارة ليموزين تابع للكازينو الآن, هوه مشتبهنا الرئيسى. |
| Bu cehennemden kurtulmam için gelip beni alır mısın, limuzin mi yollarsın? | Open Subtitles | الآن, هل ستقومين بأخذي من هذا الجحيم أم سترسلين سيارة ليموزين ؟ |
| Ayakkabı şirketimden para ödünç alıp sana bir limuzin alacağım. | Open Subtitles | أنا اقتراض المال من شركتي الأحذية وشراء لك سيارة ليموزين. |
| Uçak hazır, yarım saat içinde limuzinde burada olacak. | Open Subtitles | معنا الطائرة ، وستكون هنا سيارة ليموزين فى خلال نصف ساعة |
| O yüzden onu erken bıraktım ve nasıl olduysa kendimizi yarım düzine ev kadını ile bir limuzinin arkasında bulduk. | Open Subtitles | وبطريقة ما وجدت نفسي في مؤخرة سيارة ليموزين مع ست ربّات منزل حقيقيات |
| Diplomatik plakalı bir limuzine ne dersin? | Open Subtitles | ماذا عن سيارة ليموزين تحمل لوحات دبلوماسية؟ |
| Tepeden tırnağa dövmeli bir adam sabahın 1'inde Limuzinle buraya geliyor ve kızımla görüşmek istiyor. | Open Subtitles | فتى يظهر فى الواحدة ليلاً راكباً سيارة ليموزين و عليه أوشام من رأسه لأخمص قدمه و يريد ابنتى ؟ |
| Uçak hazır, yarım saat içinde limuzin de burada olacak. | Open Subtitles | معنا الطائرة ، وستكون هنا سيارة ليموزين فى خلال نصف ساعة |
| Stüdyo bizi alması için bir limuzin gönderecek mi? -Hayır. | Open Subtitles | هل تعتقد أن استوديو بإرسال سيارة ليموزين لتلتقط لنا؟ |
| Yaşlı sarhoş, Cuma günü hepimizi almak için bir limuzin gönderecek... | Open Subtitles | ، ذلك الخرف السكير .. سيرسل لنا سيارة ليموزين لتنقلنا |
| Pekala, kumarhaneden havaalanına gitmek için bir limuzin kiraladın. | Open Subtitles | حسنا، لقد إستقللت سيارة ليموزين من الكازينو إلى المطار |
| Sadece yanlışlıkla bir limuzin çaldım. | Open Subtitles | أوه, انا فقط سرقت سيارة ليموزين بغير قصد |
| Spa'lar, manikür oda servisi, Fransız şampanyası ve şimdi aradılar bu akşam için bir limuzin kiralamış. | Open Subtitles | تعامل مع المنتجع، تشذيب الأظافر، خدمة الغرف، شمبانيا فرنسية، وتلقيت أتصالاً للتو، إنه طلب سيارة ليموزين من أجل الليلة. |
| Bir limuzin kirala ve kızı baloya davet et. | Open Subtitles | فقط قم بتأجير سيارة ليموزين واطلب منها الذهاب معك إلى حفل التخرج |
| Bir limuzin alamayabilirim, ama bazen bir devlet jetini kullanma hakkım olur. | Open Subtitles | قد لا أحصل على سيارة ليموزين لكن أحياناً أحصل على إستخدام طائرة من الحكومة |
| Bir havaalanı limuzin vardı Daha önce çift park , ambulans koyuna engelleme . | Open Subtitles | لقد كان هناك سيارة ليموزين في الصباح كانت معترضة طريق سيارة الإسعاف |
| Ama limuzin için aynı şeyi söyleyemem. Ne oldu? | Open Subtitles | ـ سيارة ليموزين ليست متضررة كثيراً ـ أي نوع من الضرر؟ |
| Yaşı yetmediği için bir limuzin kiralardınız. | Open Subtitles | من الواضح أنك ستستأجر له سيارة ليموزين لأنه مازال صغيرا |
| Kid Rock konserindeki limuzinde senin CD'nin kağıdından bir parça bulduk | Open Subtitles | لقد وجدنا قطعة من الفن الخاص غطاء في سيارة ليموزين في الحفل كيد روك. |
| Çakırkeyif David Lee Roth'la bir limuzinin içinde hapsolmayı dene. | Open Subtitles | جرب ان تكون محشورا في سيارة ليموزين مع ديفيد لي روث و هو سكران |
| Bir de, bir daha senle limuzine binmeyeceğim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني لن ادخل أبداً في سيارة ليموزين معك مرة أخرى |
| Harika. Meksika plakalı bir Limuzinle bırakılıyorum. | Open Subtitles | رائع، تقلّني سيارة ليموزين عليها لوحة مكسيكية |
| limuzinim emrinize amade. | Open Subtitles | لديّ سيارة ليموزين يمكنك أستخدامها |