| Dün akşam beni havaalanından alır diye düşündüm ama gelmeyince taksi tutmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | من المطار الليله الماضيه ولكن عندما لم يظهر اضطررت لأخذ سياره أجره |
| Ziva, bana biraz sevgi göster. Baba, senin havaalanından otele taksi tutacağını sanıyordum. | Open Subtitles | زيفا اظهرى لى بعض الحب أبى اعتقدت أنك ستستقل سياره أجره |
| Kuzey-Metro, sonra da taksi. | Open Subtitles | أخذت الميترو المتجه شمالًا،وبعدها سياره أجره.. |
| Gece yarısı bir taksiyle ayrıldı buradan. | Open Subtitles | لقد أستقل سياره أجره من هنا فى منتصف الليل |
| Buraya kadar taksiyle geldi, sonra onu patikanın tepesine kadar izledim Güneş Işığı Kampı'nın girişine kadar. | Open Subtitles | .. لقد إستقلت سياره أجره إلى هذا الحد ... ثم تتبعتها حتى الممر .على مدخل معسكر الشمس المشرقه |
| taksiyle mi gideceksin ? | Open Subtitles | -نحتاج سياره أجره -ألا تستطيعين السير؟ |
| taksi çağırabilmek için telefon bulmak üzere dışarı çıktı. | Open Subtitles | لقد ذهب خارجًا يحاول أن يلتقط شبكه كي يطلب سياره أجره لنا |
| Hayır! taksi tut. Seri numarası, ilk serilere ait. | Open Subtitles | لا استقل سياره أجره الرقم التسلسلى |
| Üstelik taksi plakası. | Open Subtitles | تصريح سياره أجره |
| taksi çağıracağım. | Open Subtitles | سأجد سياره أجره |
| Seni geri götürmem lazım. taksi! | Open Subtitles | سوف أحضر سياره أجره |
| Evet Dublin'e bi taksi istiyorum. | Open Subtitles | مرحباّ أريد سياره أجره لدابلن |
| - Haydi bir taksi bulalım. - Ne? | Open Subtitles | لنحضر سياره أجره. |
| Bir taksiyle geldi. | Open Subtitles | ظهرت فى سياره أجره |