"سياسته" - Traduction Arabe en Turc

• Politikası
• Politik
• siyaset
• politikasını

Barbarları tatmin etme Politikası Roma'yı parça parça yok edecekti.
سياسته باسترضاء البربر كانت لتفكّك الامبراطورية، قطعة قطعة.

Sonuçta adam psikopatın tekiydi ve zorunlu kolektivizasyon Politikası milyonlarca vatandaşının canına mal oldu.
فقد كان مريضاً نفسياً، وقد أدت سياسته الاشتراكية الشمولية القسرية إلى قتل الملايين من شعبه.

Politikası neydi, neyi savunuyordu?
ماذا كانت سياسته ؟ وماذا كانت مبادئه ؟

Politik görüşleri, uzun yıllar sürgünde yaşamasına neden oldu. Şili'ye 1952'de dönebildi.
أدت سياسته إلى نفيه لعدة سنوات قبل أن يصبح قادراً على العودة إلى تشيلي عام 1952.

"Birçok kişinin, Politik tutumu nedeniyle... "Büyük Bunalım'ın sorumlusu olarak gördüğü başkan."
الرئيس الذى أدت سياسته إلى حدوث الكساد الأكبر

Sadece bilmeni istiyorum, onun siyaset anlayışına katılmıyorum.
لعلمك فقط لا تعجبني سياسته

Birkaç Amerikalı homoseksüelin politikasını etkilemesine izin vermeyecek.
لن يسمح لأمريكي شاذ، أن يملي عليه سياسته

Afrika Politikası hariç ben de öyle. O politika tam bir felaketti.
أوه، أنا غاوليستي أيضاً بإستثناء سياسته تجاه أفريقيا، يالها من كارثة!

Politikası böyle.
سياسته انه يقوم باعادتهم

Politik görüşlerini beğenmedim ama sohbeti keyifliydi.
لا أحب سياسته ولكني أتمتع بسرعة البديهة

Politik nüfusu büyüyor.
إن سياسته تتسع كثيراً.

Ölüler üzerinden siyaset yapmak için.
ليبدأ سياسته على جثث القتلى

Fransa Kralı saldırgan politikasını tüm dünyaya gösterdi.
ملك فرنسا اظهر للعالم سياسته العدوانيه

Anladık. Tom'un politikasını beğenmiyorsun.
حسناً، أنت لا تحبين سياسته.