Buda bizi yarışma tarihinin en küçük en tatlı yarışmacısı yapar değil mi? | Open Subtitles | اعتقد بان هذا سيجعلني الفتاة الالطف صغراً في المهرجان بأكمله الان، اليس كذلك؟ |
Bunu aşmamı sağlayacak tek olay yapanın kim olduğunu öğrenmem. | Open Subtitles | الشيء الوَحيد الذي سيجعلني أَمضي هوَ مَعرفةُ مَن فعلَ ذلك |
Aslında beni en çok mutlu edecek şey, arkasından benim gelip onu kontrol etmeyeceğimi bilerek bir hastanın odasına girmesini izlemektir. | Open Subtitles | في الواقع لاشيء سيجعلني أسعد من مشاهدته يمشي لغرفة مريض بدون الشعور انه لابد لي من الدخول بعده ومراجعة كل شيء |
Bir bakıma, affedilmeyi denemiş olacağım. Herhangi birinizden daha bencil yapacak beni. | Open Subtitles | على أي حال, سأحاول شراء الغفران وهذا سيجعلني أنانياً مثل أي شخص منكم |
Ne diye bunun beni daha iyi hissettireceğini düşünüyorsun ki? | Open Subtitles | لمَ بحق الجحيم تظنّ أنّ هذا سيجعلني أشعر بأيّ تحسّن؟ |
Bu bazı şeyleri telafi eder ama hoş bir şekilde değil. | Open Subtitles | حَسناً , هذا سيجعلني أعود لكن ليس كما ترغب |
Yani onu öldüremem, yoksa çok daha merhametsiz olurum. | Open Subtitles | لذا لا أستطيع أن اقتله وإلاَ سيجعلني هذا عديم الرحمة |
Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
Belki. Belki de değil. Onun ölümsüz kanını taşıyorum, Ama annem insan, bu beni ne yapar bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لدي دمه الخالد لكن, أمي بشرية إذاً, لا أعلم ما سيجعلني ذلك |
Seninle gelemem çünkü beni şeytan yapar. | Open Subtitles | لا يمكنني الذهاب معك لأن ذلك سيجعلني الشيطان. |
Seninle bir çocuğumuzun olması beni dünyanın en mutlu kadını yapar, ama nasıl yapacağımız hiç umurumda değil. | Open Subtitles | الحصول على الأطفال معك سيجعلني , أسعد امرأة في العالم لكنني لا أهتم من أين يأتون |
O zaman çek dönecek ama birkaç gün rahat kalmamı sağlayacak. | Open Subtitles | إذاً سوف يُرَد علي, و لكنه سيجعلني أعيش بضعة أيام بسلام |
Eğer Paul'le daha mutlu olmamızı sağlayacak bir şey varsa, bunu öğrenmek zorundayım. | Open Subtitles | أحتاج أن أعرف إذا كان هناك شيئ سيجعلني أسعد من وجودي مع بول. |
Bu büyülü yüzük, sağ salim dönmeni sağlayacak. | Open Subtitles | هذا الخاتم سحري سيجعلني متطمئن بوصولك بالسلامة |
Sanırım senin kanın, beni zengin edecek şey çiftçi oğlan. | Open Subtitles | أعتقد أن دمك هو ما سيجعلني غني يا فتي المزارع |
Ama bir gün bu iş beni çok zengin edecek. | Open Subtitles | لكن يوماً ما... يوماً ما سيجعلني هذا العمل رجلاً ثرياً |
Çünkü hayallerini gerçekleştirmek üzere olduğunu biliyorum ve bunun bir parçası olabilirsem mutlu olacağım. | Open Subtitles | لأني أعلم أنك على حافة إنجاز حلمك وإذا كنت أنا جزء من هذا سيجعلني هذا سعيدة جداً |
Hatta hadım edilmiş olarak! Bu beni daha bağımsız kılardı. | Open Subtitles | حتى لو تم إخصائي، سيجعلني أكثر إستقلالية |
Kötü bir şey görürse beni muayenehanesine götürüp tedavi eder. | Open Subtitles | لو شعر بأيّ شيئ خاطئاً سيجعلني أذهب إلي مكتبه ويحاول إصلاح ذلك |
Yani onu öldüremem, yoksa çok daha merhametsiz olurum. | Open Subtitles | لذا لا أستطيع أن اقتله وإلاَ سيجعلني هذا عديم الرحمة |
Bunun beni bir bakıma gerçekten mutlu edeceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك كان سيجعلني سعيدا بشكل غير مألوف |
Beni bir zavallı gibi gösterir | Open Subtitles | لا أستطيع ن أفعل هذا سيجعلني أبدو مثيرة للشفقه |
Fikir alırsam kendimi daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | انه سيجعلني اشعر أفضل اذا حصل على الاستشارة |