"سيحدُث" - Traduction Arabe en Turc

    • olacak
        
    • olacağını
        
    Henüz gecenin başındayız. Görünüşe göre sen de hayatının başlarındasın. Bakalım neler olacak. Open Subtitles الليلة قصيرة كما يبدو , لنرى ماذا سيحدُث
    Henüz gecenin başındayız. Görünüşe göre sen de hayatının başlarındasın. Bakalım neler olacak. Open Subtitles الليلة قصيرة كما يبدو , لنرى ماذا سيحدُث
    Buradan çıktıktan sonra diğer üçü de ne yaptığınızı öğrendiğinde ne olacak? Altısını da biz temsil edeceğiz. Open Subtitles وحينما يعلم الثلاثة الآخرون عمّا فعلتِه والذي سيحدُث بعدما أغادر هنا مباشرةً، سنُمثِّل الستة كلهم
    O sigortam. Ne olacağını asla bilemezsin. Open Subtitles إنه التآمين فانت لا تعرف أبداً ما سيحدُث
    Neler olacağını çok iyi biliyorum. Open Subtitles أعرِف ماذا سيحدُث سيأتون و ينتزعونك من على عرشك
    Sahada yığılıp kalsan ne olacak peki? Open Subtitles ماذا سيحدُث إذا إنهارت حالتك في الميدان؟
    Onu kurtarmalıyız. Peki yakalanırsan ne olacak? Sonra ne olacak? Open Subtitles يجب أن نُنقذه - وماذا سيحدُث عندما يُلقى القبض عليكِ ؟
    Ne olacak bilmiyorum. Open Subtitles . ليس لدي أدني فكرة عما سيحدُث
    Sanırım, bugün orada bir şey olacak. Open Subtitles أعتقد أنّ شيء ما سيحدُث هُناك اليوم
    Şöyle olacak, koltuğuna geri dönecek.. Open Subtitles هذا ما سيحدُث ستذهب وترجع إلى مقعدك،
    Karnım büyümeye başlayınca ne olacak? Open Subtitles ما الذي سيحدُث حين ابدء بالظهور عامةً ؟
    Çünkü çok kötü şeyler olacak. Open Subtitles لأن شيئاً فظيعاً سيحدُث.
    Kötü bir şeyler olacak işte. Open Subtitles شىءٌ فظيع سيحدُث فحَسب.
    Peki şimdi ne olacak? Open Subtitles مالذي سيحدُث الآن؟
    İdam kararı çıktı, Ruadan gelmezse ne olacak? Open Subtitles -لقد جُهِّز للإعدام، ماذا سيحدُث إن لم يظهر (رودان)؟
    Sen ne olacağını sanıyordun? Open Subtitles ما الذي كُنتي تعتقدينه بأنهُ كان سيحدُث ؟
    Seni bulduklarında sana ve ailene ne olacağını biliyor musun? Open Subtitles أتعرفُ ماذا سيحدُث لكَ ولعائلتِك عندمَا يجدُونكَ ؟
    Bunun hiçbir zaman bana olacağını düşünmüyordum, ama ben... Open Subtitles لم أتخيل أبداً أن الأمر سيحدُث لي، ولكنني..
    Kilise oğluma çok kızmıştı, çünkü bunun olacağını biliyordu ve onlara söylememişti. Open Subtitles غضبت الكنيسة غضباً شديداً من إبنى, لأنه كان يعلم أن هذا سيحدُث ولم يُخبِرهم.
    Sanki bir hikaye okuyordum... ve neler olacağını merak ediyordum. Open Subtitles وكأننى أقرأ قصةً... وأُريد أن أعرف ماذا سيحدُث.
    Darbe yapıyorlar. Bunun olacağını biliyordum. Open Subtitles هذا إنقلاب، كنتُ أعلمُ أنَّ هذا سيحدُث.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus