O kameraların fiyatı çok fazla. Onları riske atacağını düşünmemelisin. | Open Subtitles | آلات التصوير مِلكهم كلفتهم أموالاً، لا تظن أنه سيخاطر بها |
Bazılarının vergiden düşülebilen kayıpları riske edebilen birçok zengin dostları vardır. | Open Subtitles | واحد له عدد كبير من الأصدقاء الأغنياء الذي سيخاطر بخسائر الاستقطاعات الضريبية. |
Benim adamlarım her tür riske girerdi. | Open Subtitles | أي واحد من رجالي سيخاطر بشكل أكبر حتى من هذا |
Bu adam o kadar zeki biriyse neden kurbanlarını kaçırdığı yerden ormana kadar taşıma riskine giriyor? | Open Subtitles | كما هو واضح هذا يشعره بالقوة ان كان هذا الرجل ذكيا جدا لماذا سيخاطر بالقيادة مع ضحاياه |
Yani sırf adrenalin uğruna hapse girmeyi göze mi alıyor? | Open Subtitles | إذاً فهل سيخاطر بالسجن لاجل الشعور ببعض الإثاره |
- Ve kim riski olacaktır. - Ben riski olacaktır. | Open Subtitles | . و من سيخاطر بهذا - . أنا سأخاطر - |
Yani kim giderse gitsin tek yönlü bir yolculuk olabileceği riskini almalı. | Open Subtitles | وهكذا فإن أي شخص يذهب سيخاطر بأن تكون رحلة بلا عودة |
riske giren ben olacağım. Siz ikiniz burada oturacaksınız. | Open Subtitles | أنا من سيخاطر بنفسه بينما أنتما جالسين هنا |
Ahmak bir oto yıkamacı için hayatını riske mi atacak yani? | Open Subtitles | هل سيخاطر بحياته من أجل مغسلة سيارات تافهة ؟ |
Sanki Dante hayatını bedava bir biftek için tanıklık ederek riske mi atacak? | Open Subtitles | كما لو أنه سيخاطر بحياته لأجل شريحة لحم بقري ؟ |
Aç canavarların gölgelerde saklandığı bir dünyada bir adam midesi için her şeyi riske atacaktı. | Open Subtitles | , في عالم حيث الوحوش الجائعة تترصد في الظلام رجل واحد سيخاطر بكل شيء لأطعام معدته |
Bu adamdan Kral'ın namına bir suikast yapmasını, bir kez daha canını riske atmasını isteyeceğiz. | Open Subtitles | سنطلب من هذا الرجل تنفيذ اغتيال نيابة عن جهاز المخابرات البريطاني سيخاطر بحياته مرة أخرى |
Artık tadını aldığından öldürmeye devam etmek isteyecek ve daha çok riske girecek. | Open Subtitles | الأن و قد تلذذ بالطعم سيستمر في القتل . و سيخاطر كثيرا للقيام بذلك |
Açığa kavuşturmak isterim ki burada kalacaklar hayatlarını riske atıyor olacaklar. | Open Subtitles | أريد أن أوضح بأن أي شخص سيبقى هنا سيخاطر بحياته. |
Adamlarımdan hiçbiri de reçete ilacı için kariyerlerini riske atmaz. | Open Subtitles | ولا أي من رجالي سيخاطر بوظيفته لأجل بعض الأقراص. |
Adamlarımdan hiçbiri de reçete ilacı için kariyerlerini riske atmaz. | Open Subtitles | ولا أي من رجالي سيخاطر بوظيفته لأجل بعض الأقراص. |
O yüzden hiç kimse belki de 1 ay içinde var olmayacak bir firma için kariyerini riske atmaz. | Open Subtitles | ولا يوجد احد سيخاطر بحياته المهنية في مكان ربما لن يتواجد بعد شهر |
Açık alanda bir çatışma riskine gireceklerini de sanmıyorum. | Open Subtitles | كما أنه لا أتوقع أنه سيخاطر بأضرام النار على العاهة |
Bir şeyleri doğrulama riskine kim girecek? | Open Subtitles | من سيخاطر بالذهاب هناك ليتحقّق من أيّ شيء؟ |
Oraya inen herhangi biri canlı canlı gömülme riskini göze alır. - Farkında. | Open Subtitles | سيخاطر أيّ شخص ينزل إلى هناك بتعرضه للدفن حيّاً. |
Durum tam tersi olsa, sen içeride, o dışarıda olsaydı Alex seni kurtarmak için bu riski göze alır mıydı dersin? | Open Subtitles | لو انقلبت الأدوار و كنت أنت من علق هل تعتقد بأن (أليكس) سيخاطر لينقذك؟ |
Khalid Ansari'nin buralara gelme riskini alacağını düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أتوقع أن خالد الأنصاري سيخاطر بالقدوم إلى الولايات المتحدة الأمريكية |