"سيخسر" - Traduction Arabe en Turc

• kaybedecek
• kaybeder
• kaybedeceğini
• kaybeden
• kaybedeceğinden
• kaybı
• kaybetmiş
• kaybediyor
• kaybederdi
• kaybedeceği
• kaybedermiş
• kaybedecekmiş

Leslie kaybedecek! Otomobiliniz kaybedecek! Ben kazanacağım!
ليزلى سيخسر و كذلك سيارتكم أما أنا سوف أفوز

Birimiz kaybedecek, şikayet etmek yok.
اسمعوا ، واحد منّا سيخسر بدون أي اعتراضات ، صحيح ؟

Öyle iyi oynayacağız ki Düşman kaybedecek
عظيمة جداً سَتَكُونُ مسرحيّتَنا العدو سيخسر

- Benim için hava hoş. Senin girdiğin bütün ekipler kesin kaybeder zaten.
هذا يروقنى تماماً ، فأى فريق تكونى عضوة به سيخسر على أى حال

İstifa etmediğimiz takdirde birimizin diğerini elbet bir gün kaybedeceğini biliyordum.
لطالما عرفت اننا لو لم نستقيل ان احد منا , في يوم من الايام سيخسر الآخر

Ya da küçüklüğünden beri sevdiği kızı kaybedecek.
أو إنّه سيخسر حبّ الفتاة منذ أنّ بدأ يزرع العشب بالحقل.

Yarın, seçimlerde, kaç yıldır görülmemiş derecede az bir farkla kaybedecek.
وغداً، سيخسر فيما سيكون أقرب إنتخاباتٍ إليه لسنوات

Daha çok şey kaybedecek şeyi olan sensin mantıklı davransan iyi edersin.
بما أنك الشخص الذي سيخسر الكثير، فأرجوك أحسن التصرف

Dışarıda duran o adamın eli kötü ve oyunu kaybedecek ortaya koyduğu şey ise bizim hayatlarımız.
ذلك الرجل بالخارج لديه اوراق سيئة, و سيخسر وإذا خسر, فذلك سيكلفنا حياتنا

Şansı varsa hapishaneye girmez ama rozetini ve emekliliğini kaybedecek.
إذا كان محظوظا بما فيه الكفاية لتجنب السجن بطريقة أو بأخرى سيخسر شارته . ومعاشه

Eğer Borden idareyi eline alırsa patronun da kaybedecek, bilginize.
للمعلومات لو " بوردين " تولى الأمر فزعيمك سيخسر أيضاً

Eğer yasa geçmezse, gemiciler birliği desteğini kaybedecek.
إذا لم يمرر القانون، أعتقد أنه سيخسر دعم رابطة بناءُ السفن له.

Şansımız yaver gitmezse başka şeyleri de kaybedecek.
حسنا,الان هو سيخسر ما هو اكبر من ذلك ما لم يكن محظوظا.

Eğer bu iş kanlı biterse, vali bir kaç oy kaybeder.
إن سائت الأمور، سيخسر المحافظ بضعة أصوات

kaybedeceğini düşündüğü zaman yüzünden belli oluyor.
عندما يظن أنه سيخسر فإن هذا يظهر على ملامحه

Belki de Tony Jimmy'nin kaybedeceğini düşündü ve gerçekten kazanınca da şok oldu.
حسنا إذن ربما توني أفترض ان جيمي سيخسر و من ثم صعق بأنه فاز حقا

Televizyonunu kaybeden ben değilim. Bu neden bu kadar alçak?
أنا لستُ الذي سيخسر شاشته الكبيرة، ولِمَ هذا الكرسي مُنخفضاً؟

Seçimi kaybedeceğinden emin olamazsınız.
لا تستطيع أن تكون مُتأكّداً أنّه كان سيخسر الإنتخابات.

Eminim onun kaybı olacak ama görmem gereken hastalarım var, bu yüzden...
أنا على تمام اليقين أنه سيخسر ولكن ، لدي مرضى ينتظرون ...لذا

Evine gidemeyen bir adamım ve işimize geri dönmezsek, işimi kaybetmiş bir adam olacağım.
أنا رجل لا يستطيع الذهاب إلى وطنه ورجل سيخسر وظيفته إذا لم يعد إلى عمله

Savaş varsa, herkes kaybediyor.
لو هناك حرب كل شخص سيخسر

Mösyö Chevenix yeni vasiyetini imzalayacak kadar yaşasaydı kim her şeyini kaybederdi?
ومن الذى سيخسر كل شئ لو وقع السيد شيفنكش الوصية الجديدة

Belki de birlikte kaçacakları ve ekmek teknesini kaybedeceği için yapmıştır.
أو ربما لأنهم كانوا سيهربون معآ؟ وهكذا سيخسر من يطعمه؟

Çünkü o zaman elde etmek için mücadele ettiği her şeyi kaybedermiş.
لأنه قال بأنه سيخسر كل شيء قد عمل من أجله

25.000 doları denkleştiremezse, işletme hakkını kaybedecekmiş.
و يقول اذا لم يحصل على 25 الف دولار سيخسر عقد الايجار