"سيدة مسنة" - Traduction Arabe en Turc

• yaşlı kadın
• yaşlı bir bayan
• yaşlı bir kadın
• bir kadını

Biliyorum şimdi büyük bir acı çekeceğim ama daha mutlu ve sakin bir yaşlı kadın olacağım.
وانا أعلم , بانه رغم أني سأعاني كثيرا الأن سأكون أكثر سعادة , كـ سيدة مسنة هادئة

yaşlı kadın onu buldu. Euro-Asya, geç gençler.
سيدة مسنة وجدت لها، فتاة الآسيوية أواخر سنوات المراهقة.

Aslında yönetmen yaşlı bir bayan olarak inandırıcı olmayacağımı söylemiş, o yüzden beni görmeyecekmiş.
في الواقع، ومدير لا يراني لأنه قال سأكون غير مقنعة كما سيدة مسنة.

Biliyorum bayan ama bu yaşlı bir bayan için.
أنا أعلم يا سيدتي ، هو من أجل سيدة مسنة

yaşlı bir kadın kendini koruyamaz mı sandın?
هل تعتقد أن سيدة مسنة لا يمكنها أن تعتنى بنفسها؟

İltihap kapmış bir göbek deliği... Zona hastası yaşlı bir kadın...
زر البطن المصابة و سيدة مسنة مع القوباء

İnsan öyle yaşlı bir kadını iki tane yabancıyla bırakmaz.
انتى لا تتركين سيدة مسنة مثل هذه معإثنينمن الغرباء.

İçerisi yaşlı kadın gibi kokuyor.
يبدو رائحته كرائحة سيدة مسنة هنا

yaşlı kadın evi ve içi de yaşlı kadın eşyaları ile dolu.
أنه منزل سيدة مسنّة، وأشياء سيدة مسنة.

Kedi, dost canlısı yaşlı kadın demek.
القطة تعني سيدة مسنة عجوز

"Bingoo." diye bağırması için başka tatlı küçük yaşlı bir bayan bulman gerekecek.
تجعل سيدة مسنة لطيفة تصرخ "بينغو"

"yaşlı bir kadın vardı, ayakkabıda yaşardı."
كان هنالك سيدة مسنة عاشت في حذاء

yaşlı bir kadın bunu sana vermemi istedi.
سيدة مسنة اخبرتني ان اعطيك هذا.

(Gülüşmeler) Kaldırımdaki yardımsever yaşlı bir kadın bana seslendi, "Canım, yanlış yoldan gidiyorsun!"
(ضحك) سيدة مسنة على جانب الطريق تحاول المساعدة صرخت في قائلةً: "عزيزتي، أنتي تقودين في الاتجاه الخاطيء!"

Yaşlı bir kadını... alt ettiğim gerçeğini de unutmayalım.
و دون ذكر أنني ركلت مؤخرة سيدة مسنة على مدى المدينة

Yaşlı bir kadını gereksiz bir sinir harbinden kurtarıyoruz.
نحن نقوم بإنقاذ سيدة مسنة من اضطراب غير ضروري