"سيدي كان" - Traduction Arabe en Turc

    • efendim
        
    Saygızılık etmek istemem ama efendim çok daha kötü olabilirdi. Open Subtitles مع كامل إحترامي، سيدي كان يمكن أن يكون أسوأ بكثير
    O zamandan beri efendim banka hiç iflas etmedi. Open Subtitles من ذلك الوقت .. سيدي كان الناس تفر من هذا البنك
    Bakım işi Chien'e aitti. Onarımı yapması gerekirdi efendim. Open Subtitles تشين كان يتولى الصيانة و الإصلاح يا سيدي كان يجب عليه أن يصلحه يا سيدي
    Kitaphaneden efendim! Kesin! Open Subtitles لقد كان بعيداً يا سيدي كان فوق مبنى المكتبة يا سيدي
    efendim, sizin dolabınızda, aile resimleri gibi şahsi eşyalarınıza bakıyordu. Open Subtitles سيدي كان في خزانتك الخاصة ينظر الى أشيائك الشخصية صور العائلة
    Bilmiyoruz, efendim. Çok kötü şeyler yaşadı. Open Subtitles لا أحد يعلم سيدي كان الأمر قاسيا جدا عليه
    Evet efendim, posta kutusunda vardı. Open Subtitles نعم يا سيدي كان هناك رسالة لك في صندوق بريدك
    Şöyle, efendim; ciğerlerinde su var ama cigerlerindeki damarlar, yıkıma uğramış, trombositlerle dolu ve bu da susuzluğun belirtisidir. Open Subtitles حسناً، سيدي كان هناك ماء في رئتيه لكن الوريد الرئوي ممتلئ بصفائح دم محطمه
    Şöyle, efendim; ciğerlerinde su var ama cigerlerindeki damarlar, yıkıma uğramış, trombositlerle dolu ve bu da susuzluğun belirtisidir. Open Subtitles حسنا، سيدي كان هناك ماء في رئتيه لكن الوريد الرئوي ممتلئ بصفائح دمّ محطمه.
    Üzerine kendimizden bir şeyler katmak niyetindeydim, efendim. Open Subtitles لكن سيدي كان لدي نيّة بأن نضع رونقنا بها
    Üzgünüm, efendim. Open Subtitles آسف يا سيدي كان عمك ليفضّل بقائك في نطاق الملكية
    Teşekkür ederim efendim. Her şey düşünülmüştü. Open Subtitles شكرا سيدي,كان كل شيئ علي أكمل وجه
    Ve tüm saygımla, efendim, o siz de olabilirdiniz. Open Subtitles ومع كل الاحترام, سيدي, كان ليكون أنت.
    Evet, efendim. Keske gelirken sosis getirseydik. Open Subtitles نعم سيدي كان يجب أن نحضر نقانق
    Hiçbir şey efendim, bu uzun zaman önceymiş. Open Subtitles لا شيئ سيدي كان هذا منذ زمن بعيد
    efendim, Tom Lennox benimle görüşmede olmalıydı, ve şimdi ne onu bulabiliyorum, ne de telefonuna ulaşabiliyorum. Open Subtitles سيدي, كان يُفترض أن يكون "توم لينوكس" بالمكالمة معي ولم أستطع إيجاده أو الوصول إليه علي الهاتف
    efendim, bir saat önce vardiya değişimi gerçekleşti. Open Subtitles سيدي كان المسؤول هنا قبل نصف ساعه
    Tam aksine, efendim. Şikâyet etmekte haklıydınız. Open Subtitles على العكس , سيدي كان لك الحق ان تشتكي
    efendim, orada olmalıydınız. Open Subtitles سيدي, كان يجب عليك التواجد وقتها.
    Saygısızlık etmek istemem efendim ama daha kötü de olabilirdi. Open Subtitles -مع فائق احترامي، سيدي كان سيحدث ما هو أسوا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus